Sanayisi ile, tarımı ile, denizi ile,
Gemlik’e sahip çıkan koca koca başkanları ile;
hepsi, herkes canla başla çalışıyor.
Peki niçin?
Yaşanabilir bir Gemlik için mi?
Muhtarlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, dernekler, vakıflar ve siyasi partilerimiz,
ilçe belediyemiz, büyükşehir belediyemiz,
mülki amirlerimiz olan kaymakamlık ve valilik makamları,
hatta koskoca milletin vekilleri bile Gemlik için hizmet yarışında rol kesiyor.
Ki, iyi niyetle taş üstüne taş koyandan Allah bin defa razı olsun.
Ama;
Kimse de sormuyor ki, kentin daha başka, çok daha önemli ve acil sorunu var mı diye?
Kimse de sormuyor ki, bölgenin deprem gerçeği ile ilgili projeleriniz var mı diye?
Kimse de sormuyor ki, mahalleye dönüşen köylerde düşen üretim için çalışmanız var mı diye?
Kimse de sormuyor ki, bu kadar çok göç alan kentin alt yapısı, üst yapısı ne halde diye?
Netice o ki!
Gemlik Ticaret ve Sanayi Odası sandalına kürek alamayan Gemlikli için yat limanı yapmak istiyor. Elbette körfezine adını veren Gemlik’e modern bir yat limanı, eşsiz kum plajları, yakamozların ışıltısında motor gezileri Gemlik’e çok yakışır ve sonuna kadar da hak eder.
Ama önceliğimiz bunlar mı?
Gemlik Ticaret Borsası üretimi günden güne düşen, başkentliğini Akhisar’a, festivalini Mut’a kaptırılan Gemlik Zeytini için, zeytinliklerini müteahhitlere kaptıran müstahsil için, ayakta kalma savaşı veren zeytinci esnafı için depolama tesisleri yapmak istiyor.
Mevcut zeytin işletmelerinin yetersizliği, modern ve çağın gerekliliğine uyan işletmelere elbette çok ihtiyacımız var. Üretiminden pazarlanmasına kadar ortak akıl ile Gemlik Borsa önderliğinde yol gösterilmesine çok ihtiyacımız var.
Ama önceliğimiz bunlar mı?
Gemlik Esnaf ve Sanatkârlar Odası ise kirasını ödeyemeyen, vasıflı eleman yetiştiremeyen küçük esnaf için yeni sanayi sitesi yapmak istiyor.
Evlerin altında, mahalle aralarında kalan atölyeler, işini büyütmek isteyene fırsat verilmeyen, bankaların yüksek faizi altında ezilen küçük esnafın derdine çare olabilmek elbette çok önemli. Kira öder gibi işyeri sahibi olmak hepimizin ayakta alkışlayacağı bir proje.
Ama önceliğimiz bunlar mı?
Yanlış anlaşılmasın; her biri çok önemli, hayati önem taşıyan, olması çok çok geciken projelerdir. Başkan ve yöneticilerimizin iyi niyet ve samimiyetlerinden kesinlikle şüphem yok. Her biri değer verdiğim, saygı ve sevgi çerçevesinde görüştüğüm kişiler.
Fakat önceliğimiz hakikaten bunlar mı olmalı?
- Bin yıllık Gemlik’te, yarım asırlık ömrümüzde Hürriyet ve Cumhuriyet caddeleri dışında ana arter açılmamışken,
- Doğru düzgün girişi çıkışı olmayan, içinden çıkılamaz hale gelen trafiği dahi çözememişken,
- Olması beklenen deprem gerçeğinde (Yusuf Yumru Başkana kulak vermeden) bırakın yardım gelmesini, ölüm bile kurtuluş sayılırken,
- Bizler ada bazlı, parsel bazlı diye tartışırken ki, (Kentsel dönüşümde kendini ispatlamış Hamza Aygün gibi bir otorite varken) evlerin en az %60’ı yıkılır diye öngörülürken,
- Darphane gibi para basacak tarih ve turizm potansiyeline sahip olup da, pazarlamasını yapamayan; bin yıldır geçim kaynağı olan zeytinin ve balığın ticaretini yapamayan; bölgenin İstanbul, İzmir, Bursa üçgeninin tam ortasında olup da sanattan, spordan, kültürden ve sosyal hayattan bu kadar uzak kalmışken…
Hakikaten önceliğimiz bunlar mı olmalıdır?
Yoksa her zamanki gibi tribünlere oynayıp top çevirerek vakit mi kazanmak istiyorlar?