Ülkenin sancılı döneminde gençlerin çabaları 85 milyona moral oluyor. Filenin Sultanları ile başlayan trend genç müzisyenin çabalarıyla doruğa ulaşacak! 21 yaşındaki notalara renk veren Kerem Alagöz hem üniversite okurken hem de kendini müziğe adayan gençlere özel ders vererek önlerini açıyor. Doğa tutkunu müzisyen Kerem Alagöz sosyal dayanışma projelerinde ön saflardaki yerini “Herşey Bursamızın dünyaya daha iyi tanıtmak, kardeşlik duygularımızı pekiştirmek için” diyor. Kerem Alagöz ile yaptığımız röportajımızda hayallerini ve hedeflerini bizlerle paylaştı.
Kerem Alagöz Kimdir?
Kerem Alagöz, 15 Kasım 2002 tarihinde Bursa’da doğdu. Müzisyen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Genç şarkıcı ve müzisyen Akrep burcu. Müzik kariyerine babasının 12 yaşında kendisine hediye ettiği gitar ile başladı. Liseye geçtiğinde Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesini kazandı. Flüt ve piyano eğitimini de almaya başlamış oldu ve okul konserlerinde bir çok farklı başarı elde etti. Mezun olduktan sonra ise iki üniversite üç bölüm kazanma başarısında bulundu. Kocaeli Üniversitesi’nin sınavında Müzik Performansları ve Müzikoloji bölümünü kazandı ama bölüm olarak Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Performansları Bölümünde eğitimine devam etmeye karar verdi ve bu sene son sınıf olarak müzik eğitimine devam etmektedir. Hayalini kurduğu meslek ise ünlü bir sanatçı olmak. Kısaca kendimden böyle bahsedebilirim. En büyük hayalim ise beste ve güftelerimle seslendirdiğim parçalarla Bursamızı turizmin başkenti yapmak. bunun için 3,5 yıldır çalışıyorum. Doğayı ve içinde barındırdıkları hayvanları seviyorum.
Nasıl bir ailen var? İlk çocukluğun, gençliğin nasıl geçti?
Çok şanslıydım, güzel bir ailem var. Evimiz hep kalabalıktı. Müzisyen bir ailenin çocuğu olduğum içinde hep müzikle büyüdüm. Evimizde hep bir müzik sesi vardı. Çocukluğum hep dolu dolu iyi ve güzel anlarla geçti. Gençliğimdeyse yine güzel geçiyor diyebilirim. Biz 3 kardeşiz. Kardeşlerimin de müziğe ve dansa ilgisi var. Kardeşim Kaan da Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesini birincikle kazandı ve klasik müzik üzerinden ilerliyor, piyano da besteler yapıyor. Bu alanda kendini her geçen gün çok geliştiriyor. Kaan’ın da isteği klasik müzik bestecisi olmak. Kardeşim Damla da bir dönem piyano çalıyordu ama şimdi dans ile ilgileniyor. Damla’nın da hayali dizi oyuncusu olmak. Annem ve babam da müzik öğretmeni. Babam aynı zaman da piyanistlik de yapıyor. Bir çok farklı ünlü sanatçılarla da birlikte çalışmış. Bursanın eski müzisyenlerindendir ve hala müzik yapmaktadır. Babamın müzik dünyasındaki bağlantıları da çok sağlam olduğu için bana müzik anlamında çok faydası oluyor.
Kendini anlatacak olsan Kerem nasıl biridir? Biraz bahseder misin?
Ben çok romantik, ince düşünceli ve duygusal birisiyim. Pek ortası olan bir insan değilim. Mesela bir şeye veya bir kişiye canım sıkıldığında, üzülüp kırıldığımda, o şeyi içimde çözene kadar başka bir şeye pek odaklanamıyorum. Duygularımdan kaçmıyorum çünkü kaçtıkça o duyguyla başa çıkmak daha zor oluyor. Tam tersine çok mutlu olduğumda ise gerçekten yaptığım her şeyi büyük bir keyifle yapıyorum. Anı yaşıyorum ve yaşatıyorum. Bir insanı mutlu etmeyi ve yüzünün güldüğünü görmeyi çok seviyorum. Sevdiğim, değer verdiğim kişilere karşı da çok hassasımdır. Onlar içinde hep iyi şeyler düşünürüm, yanlarında olup onları hep desteklerim. Benim yakınıp olup da beni bilip tanıyanlar zaten nasıl biri olduğumu biliyor. Biri için biriyim.
İlk bestenizi ne zaman ve kaç yaşınızda yaptınız?
İlk bestemi ortaokul zamanlarımda 14-15 yaşlarımda yapmıştım ama o zamanlar şarkı çıkarıp ünlü olmak gibi bir düşüncem yoktu. Lise zamanımda böyle bir düşünce içine girdiğimde tekrardan besteler yapmaya başladım ve ilk şarkım olan “Eylül” 15 Kasım 2019’da ikinci şarkım ise 7 Temmuz 2023’te Ütopya Müzik etiketiyle video klibiyle birlikte tüm digital platformlarda yayınlandı. Şimdi ise 23 Eylül’de “Canım Yanıyor” adlı şarkım Lemon Digital etiketiyle tüm digital platformlarda yayında olacak. Ardından sürpriz düet bir şarkı geliyor. Sonrasında yine tekli olarak şarkılarım çıkmaya devam edecek. 2024 yılının başlarında çıkacak olan bir şarkımın aranjmanını ise Seçkin Türk üstlenecek. Ve daha çok besteler yapıp üretmeye devam edeceğim.
Şarkı sözlerini yazarken nelerden ya da kimlerden ilham alıyorsunuz?
Ben çoğunlukla daha yavaş, melankolik ve karanlık şarkıları dinlemekten keyif alıyorum. Çünkü bu tarzda dinlediğim şarkılar beni ve yaşadıklarımı daha iyi ifade ediyor. Bu ilgim doğal olarak kendi yazdığım şarkılara da yansıyor ve kendi şarkılarımda da bu melankoliği görüyoruz. Şarkılarımı yazarken daha çok yaşanmışlıklarımdan ilham alıyorum ama bunun dışında dinlediğim şarkılardan ve başkalarının hayatlarını izleyip gördüğüm şeyleri düşünerek de şarkılar yapıyorum. Bu konuda en büyük destekçilerimden biri de sevgili annem onu çok seviyorum.
Şarkılarımı dinleyen insanlar çoğunlukla üzgün bir hikayem olduğunu düşünebilir ama doğru değil. Yazdıklarım tamamen benim içsel dünyamda yaşadıklarımla ilgili. Beni en çok hislerim besledi ve hislerimle kendime yeni bir dünya oluşturdum. Bu yüzden hayata bakış açım da hep daha farklı olmuştur. Geçmişiyle ve yaşadıklarıyla barışamayan insanların sesiyim.
En çok sevdiğin sanatçı kimdir? Birlikte düet yapmak istediğiniz sanatçı veya sanatçılar kimlerdir?
En çok sevdiğim sanatçı Çağan Şengül. Çocukluğumda ilk keşfettiğim zamandan bu zamana kadar hep Çağan Şengül dinliyorum. Neredeyse bütün şarkılarını biliyorum ve çok seviyorum. Çağan’ın şarkılarını her dinlemeye başladığımda kendimi kısa bir süreliğine her şeye kapatmış oluyorum. Sözleri, melodileri ve hissettirdikleri benim içimde çok farklı bir yerde, kendimden bir parça buluyorum. Sanki aynı şeyler yaşanmış da farklı sesten bunları duyup kendi iç dünyamda savaşlarıma ortak ediyor gibiyim. Ve şuan için birlikte düet yapmak istediğim sanatçı Çağan Şengül olabilir. Bir gün bu hayalimin de gerçek olacağına inanıyorum. Çünkü inanmak başarmanın yarısıdır.
Şarkılarını nasıl yapıyorsun? Kimlerden destek alıyorsun? Kimlerle çalışıyorsun?
Bir şarkı yapmadan önce ne hissediyorum diye düşünüyorum. Sonra elime gitarımı alıyorum ve hissetiklerime göre bir melodi çıkarıyorum sonrasında ise o an içimden geldiği gibi söz yazmaya başlıyorum. Bana ne zaman ilham geleceği hiç belli olmuyor ama çok takıldığım yerlerde Çağan’ın şarkılarından açıyorum ve ilham alıyorum. Fikirleri unutmamak için de küçük bir demo kayıt alıyorum. İlk önce ailemle ve yakın arkadaşlarımla paylaşıp ne düşündüklerini öğreniyorum. Zaten hemen motive olmuş oluyorum ve sonrasında daha detaylı bir düzenleme sürecine giriyorum, kayıtlara başlıyorum. Şarkılarımın sözünü, müziğini, bestesini ve aranjesini de kendim yaptığım için daha rahat hissediyorum. Şarkılarımın Miks-Mastering’i için de Kadim Tekin’le birlikte çalışıyorum. Buradan Kadim Tekin’e de selam olsun. Kendisiyle çok iyi, çok profesyonel işler yapıyoruz.
Şarkılarının bir hikayesi var mı? Ve albüm kapakların da dikkat çekici duruyor ne söylemek istersin?
Tabii ki de her şarkımın bir hikayesi ve anlamı var. Benim için hepsi çok özel ve çok farklı. Şarkılarıma çok değer veriyorum. Her şarkımın hikayesi de birbiriyle bağlantılı. Anlatmak istediklerimi duymak için daha iyi dinlemeniz gerekebilir. Albüm kapaklarına da gelecek olursak, tasarımlarımı yine çok sevip değer verdiğim yakın bir dostum Tolga Köksal yapıyor. Kapaklarımı şarkıyla uyumlu ve hikayesi sözlerle aynı olacak şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bazen Tolga’yı da tasarım yaparken çok yoruyorum ama hiç sesini çıkarmıyor sağ olsun.
Farklı türlerde şarkı bestelemeyi veya söylemeyi düşünüyor musunuz?
Kendi tarzım dışına çok çıkmadan, şarkılarımdaki melankoli duygusunu kaybetmeden biraz daha fazla ritimsel ve hareketli şarkılar yapabilirim. Benim için müziğin bir sınırı yok o yüzden sonu güzel olacak her şeyin içinde olabilirim. Farklı şarkılar ve soundlar duyabilirsiniz.
Bu zamana kadar hiç unutamadığınız bir konser deneyiminiz oldu mu?
Evet, tabii ki de oldu. Çağan Şengül’ün benim içimdeki yerinin çok farklı olduğunu söylemiştim. Ve ilk konserine gittiğim gün benim için unutulmaz bir konser olmuştu. Konser sonrası kuliste yanına gittim. “Canım Yanıyor” adlı şarkısını kendim gitarla çalıp söylemiştim ve kaydını almıştım. Onu dinlettim ve beraber söyledik, fotoğraf çekindik. O an benim için çok farklı ve güzel bir anı olmuştu, çok mutlu olmuştum. Bu zamana kadar olduğum yerdeki tüm konserlerine gittim. Hala daha ne zaman konserine gitsem ilk günkü heyecanımı koruyorum ve her konserini yine aynı keyifle dinliyorum. Yetmiyor, arabada eve giderken bile yine onu dinleyerek gidiyorum. Bir gün beraber aynı sahneyi paylaştığımızı düşündüğümde en unutulmaz konser deneyimim de bu olur diye düşünüyorum.
Müzik kariyerindeki gelecek için düşüncelerin ve planların nelerdir?
Benim en büyük hayalim ünlü bir sanatçı olmak ve konserlerimin olması. Konserlerimde şarkılarımda kendinden bir parça bulup, aynı duyguları paylaştığım insanlarla birlikte o anı yaşamak çok güzel olacak. Her gün bunu düşünüyorum ve bunun hayalini kuruyorum. Ayrıca beni seven, dinleyen ve konserlerime gelen dinleyicilerim için de daha önce hiçbir konserde yapılmamış sadece kendi konserlerimde yapılacak olan sürprizlerinde olacağını söylemek isterim.