Dışişleri Bakanı Fidan’dan önemli açıklamalar

Gündem - 25 Haziran 2024 10:25

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dünyadaki gerilim bölgelerine işaret ederek savaş uyarısında bulundu. “3. Dünya Savaşı tehlikesi var. Dünya, bu riski ciddiye almalı.” diyen Bakan Fidan, Habertürk ekranlarında dış politika konularına dair önemli açıklamalarda bulundu.

Dünya, 3. Dünya Savaşı riskini ciddiye almalı

Fidan, “3. Dünya Savaşı riski var mı?” sorusuna “Böyle bir risk var. Dünya, 3. Dünya Savaşı riskini ciddiye almalı. Biz bunu ciddiye alıyoruz. Gazze’deki katliam, insanlığı ortadan ikiye bölen bir soykırım. Gazze’deki soykırım, insanlığın belli bir noktada odaklandığı, aynı nokta ve frekansa geldiği bir konu. Öte yandan bunun karşısında duran bir yapı var. Bu yapının ayrıca Ukrayna’da devam eden bir sorunsalı var. İki savaş ve dünyadaki ekonomik rekabetin yanında bir de yapay zekanın beklenmedik atağa kalkmasıyla ‘Teknolojik üstünlük kimde olacak?’ sorusunun birdenbire öne çekilmesi meselesi var.”

Sistemli bir savaş planını sonuna kadar uyguluyorlar

“Netanyahu liderliğindeki İsrail’in, Hamas’ı bahane ederek Filistin direniş hareketini tamamıyla yok etmek, yıllardır devam ettirdiği işgali meşrulaştırmak ve kurumsallaştırmak şeklinde kurduğu politika var. Sistemli bir savaş planını sonuna kadar uyguluyorlar. Avrupalı devletler ve ABD, İsrail’in bu politikasını destekleme konusunda çok şey yaptılar. Devam eden katliamın hala devam ediyor olması, uluslararası sistemin bir şey yapmamış olması, şu anda büyük fay kırılmalarının daha sonra etkilerini göstereceği realiteyle karşı karşıyayız.” 

‘Senin artık başkasının toprağını çalmakla işin yok’

“Burada bir olay oluyor, etki oluşturuyor. O etki başka konularla etkileşime girerek başka bir oluşa dönüşüyor. Gazze’deki savaş ve dünyanın bölünmesi, büyük çoğunluğun Filistin’in yanında yer alması, dünyanın gidişatı açısından önemli. Dünya, iki devletli çözümü bir an önce İsrail’e dayatıp ‘Senin artık başkasının toprağını çalmakla işin yok’ demeliydi. Bu olsaydı muazzam barış çıkardı. Bölge, herkesin barış içinde yaşadığı bir yer olurdu. Bölgede muazzam altyapı var. Tehdidin yaygınlaşması, şu anda savaşın yayılıyor olması büyük sıkıntı. Bu şunu gösteriyor; Hamas’la ilgili öncelikle askeri hedeflerinin gerçekleştirildiği noktada İsrail’in bir sonrası düşman kategorisine soktuğu Hizbullah’a saldıracağı varsayılıyor, yani Lübnan’a saldıracağı.”

ABD, oradaki varlığını devam ettiriyor

“YPG konusunda problemli olduğumuz 2,5 aktif ülke var. ABD, İngiltere ve biraz da Fransa. ABD, oradaki varlığını devam ettiriyor. Biz her düzlemde bu sıkıntıyı gündeme getiriyoruz. Bunun, ittifakın ruhuna aykırı olduğu, Türkiye’nin böyle bir gerçeklikle yaşamayacağı konusunda mümkün olan en üst diplomasiyi yürütüyoruz. Karşı taraf size anlamsız davranıyorsa burada kendi çıkarından ziyade size yönelik kasıt olduğu açıktır. Ortaya koyacağınız başka davranış modelleri var.”

Karşı tarafın elinde herhangi haklı argüman yok

“Amerika ve İngilizlere hep şunu söylüyoruz; Sizin terörle mücadelede hassasiyetin daha fazlasını biz PKK ile mücadelede taşıyoruz. Bu tehdit kendi kendini kaldırana ve başka şekilde kaldırılana kadar devam edeceğiz. Belli bir anlayış düzeyine ulaştığımızı düşünüyorum. Karşı tarafın elinde herhangi haklı argüman yok. Bunların bize karşı olmadıklarına dair ellerinde argüman yok. Niyetlerimizin ne kadar ciddi olduğumuzu biliyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesini defaatle göstermiş durumdayız. Sabır ve akılla bu konuda belli bir noktaya gelinmesini, PKK’nın aramızdan çekilmesini istiyoruz.”

BRICS, ekonomik amaçlı bir platform

“Alternatif ekonomik platformları yakından takip etme noktasındayız. BRICS’i farklı yapan Rusya’nın, Çin’in orada olması. G-7 daha fazla siyasi konuların aynı medeniyet alanını düşünen ülkelerin bir araya geldiği yer. BRICS, ekonomik amaçlı bir platform. Kural temelli, yapısal bir hali yok. BRICS’in AB’ye nazaran farklı ve güzel tarafı bütün medeniyetleri, ırkları bünyesinde barındırıyor olması. Biraz daha kurumsal hale dönüşebilirse ciddi fayda üretir. Bizim buradaki ilişkilerimiz, diyaloglarımız son derece normal. BRICS üyesi ülkelerle ilişkilerimizi iyi tutmaya çalışıyoruz.”

Dolarsızlaştırmada çalışmalar var

“Dış ticaret hacminin en yüksek olduğu iki ülke Çin ve Rusya, BRICS üyesi. Ülkemizin dış politika rotasını daha sağlıklı yürütebilmek için bu çerçevede bakmak lazım. İlişkimiz var, görüşmelerimizi, müzakerelerimizi yapıyoruz BRICS üyesi ülkelerle. Onlar da zaten evrim sürecindeler.Bir Gümrük Birliği, ortak para birimi, serbest ticaret anlaşmalarının hayata geçtiği bir yer değil. Kredi verme sistemini çalışıyorlar. Kendi aralarında yerel para birimiyle ticaret yapıyorlar. Bu bizim de taraf olduğumuz konu. Dolarsızlaştırmada çalışmalar var. Siyasetin dayattığı bir strateji bu. Biz hem AB adaylığı hem diğer ekonomik iş birliği teşkilatlarında üyeliklerimiz var. Asya Pasifik’teki devasa ekonomik platformda daha ileri üyelik için başvurumuz olması söz konusu. Platformların birbirlerine alternatif değil tamamlayıcı olarak görmek lazım.” ifadelerini kullandı.

BENZER HABERLER