GÜNAH KEÇİSİ KİM?

Köşe Yazıları - 16 Aralık 2024 17:38

Marmara’nın incisi, barışın ve huzurun kenti Gemlik’te neler oluyor? Hayvan barınağında yaşanan olay ülke gündemine oturdu. Sonrasında Gemlik Belediyesi’ne basın danışmanlığı hizmeti veren iki ortağın karşılıklı açıklamalarıyla belediyeye ait GEMTAŞ ve GEMTAR tarafından yapılan ödemeler gündeme geldi.

Ülke gündemini meşgul eden Gemlik Belediyesi’ne ait Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yaşanan olayla köşe yazımıza başlayalım. Barınakta koruma altında bulunan ve aç oldukları iddia edilen sokak köpekleri, ölen bir köpeği parçalayarak yediği görüntüler cep telefonu kamerasıyla çekilmiş ve sosyal medyada paylaşılmıştı. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler tepkileri beraberinde getirdi. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren de barınağa gelerek açıklamalarda bulundu. Başsavcılık soruşturma başlattı. Siyasi partilerin ilçe başkanları ve can dostları sevenler açıklamalarda bulundu. Görüntüler hiç kimsenin kabul etmeyeceği görüntülerdi. Sözün bittiği yerdeyiz. “Şunu yapacağız, bunu yapacağız” demek yerine artık can dostlar için zemin etüdü yapılan 40 dönümlük bir arazi üzerinde hayvan barınağını hayata geçirelim.

Başkan Deviren, “Sokak hayvanlarının beslenmemesi gibi bir durum söz konusu değil. Uzmanlar bize stresten dolayı zayıfladıklarını söyledi. Görüntüler olumsuzluğun ve ihmalin olduğunu gösteriyor” şeklinde açıklama yapmıştı. Depoda mama olmasına rağmen mama verilmedi mi? Hayvanlar bilerek mi aç bırakıldı? Barınağın kapasitesi sınırlı ve 75 tane sokak hayvanı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Geçekten Başkan Deviren’in dediği gibi ihmal mi vardı? Olumsuzluk ve ihmal karşısında bir günah keçisi aranır ve konu kapatılır, sonrasında unutulur. Günah keçisi kavramı, Eski Ahit’teki Kefaret Günü ayinlerinde Yahudi kavminin günahları, simgesel olarak bir erkek keçiye yüklenirken; Antik Yunan’da veba ve benzeri afetleri hafifletmek ya da önlemek amacıyla günah keçisi olarak insanlar kullanılırdı. Günümüzde bir inanç olarak varlığını sürdürmeyen “Günah keçisi” sözcüğü, tabir olarak varlığını sürdürmektedir. Yaşanan süreçte izinde olan Gemlik Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Hakan Uğur günah keçisi oldu ve görevinden alındı. Hakan müdürü tanıyanlar bilir. Veterinerdir kendisi. Sokak hayvanları konusunda kendisini arayanlara dönüşünü ivedilikle yapmış birisi. Gemlik’in çeşitli yerlerine can dostlar için kulübeler kuruldu. Başkan Deviren “depoda mama var” diyor. O zaman neden verilmedi? Hakan müdür her gün barınağa gelerek mamaları kendisi mi veriyordu? İzinde ve il dışında bulunan Hakan müdürün olmadığı bir günde bu olayın yaşanması tesadüf mü? Barınakta yaşananlar aklıselimle araştırılmalı, olayla ilgili gerçekler ortaya çıkarılmalı.

Şehri emin sıfatıyla kenti yönetenler ilçemizde yaşayanlardan sorumludurlar. Kainattaki her varlık gibi hayvanlar da Yüce Allah’ın varlığına ve kudretine delil olarak anlam taşır. En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvan, Allah’ın eseri olarak değerlidir ve O’nun tarafından insana emanet edilmiştir. Bir gün Peygamber Efendimiz, çölde susuz kalan bir köpeğe kuyudan ayakkabısına su doldurup içiren bir adamın Allah’ın rızasını kazandığını ve günahlarının bağışlandığını anlatmıştı. Ashab-ı kiram, “Ey Allah’ın Rasûlü! Hayvanlara yaptığımız iyilikler için de mi sevap var?” diye sorunca Peygamberimiz şöyle buyurmuştu: “Her canlıya yapılan iyilikte sevap vardır.”

Peygamber Efendimiz kedisi Müezza’yı o kadar çok severmiş ki, Müezza bir gün sedirde oturan Hz. Muhammed (SAV) giysisinin ucunda uyuya kalmış. Her kedi dostu gibi uyuyan bu güzelliğe kıyamayan Peygamber Efendimiz, Müezza’yı uyandırmaktansa giysisinin ucunu usulca keserek kalkmayı tercih etmiş.

Barınakta hata zincirleri tespit edilsin. Geçekler ortaya çıkartılsın. Bir kişi günah keçisi olmasın. Bu olaydan ders alalım. Can dostlara karşı insaflı, şefkatli ve merhametli olalım. İnancımız da bunu gerektirir.

ORTAKLARIN VE GEMLİK BELEDİYESİ’NİN AÇIKLAMALARI

Ortağı tarafından darp edildiği gerekçesiyle emniyete giden ve şikâyetçi olan Umut Yiğit, Gemtaş ve Gemtar üzerinden yapılan ödemelere ait banka dekontlarını paylaşmıştı. Bir gün sonrasında şirketin diğer ortağı Feyzi Sarıkaya ise ortağını darp etmediğini ve yaşanan süreci elindeki belgelerle açıkladı. Her iki ortağın açıklamalarını meslektaşlarım karşılıklı olarak objektif bir şekilde yayınladılar.  İlçemizde faaliyet gösteren yayın kuruluşunun ortakları arasındaki anlaşmazlık kimseyi ilgilendirmez.  Lakin Gemlik Belediyesi’ne danışmanlık hizmeti karşılığında yapılan ödemelerde farklı tutarlar kamuoyuna yansıyorsa herkesi ilgilendirir.

Ortaya atılan usulsüzlük iddiaları hakkında Gemlik Belediye Meclisi Başkanvekili İbrahim Tokgöz basın mensuplarını ağırladı. Belediyenin de açıklamasını dinlemek ve yayınlamak üzere davet edildikleri mekânda ise misafirperverliğe yakışmayan bir ağırlama ile karşılaşıldı. Tokgöz, olaydan dolayı suçlu basınmış gibi basına tepki göstermeyi tercih etti ve bunu birkaç kez tekrar etti. Gelen tepki karşısında Tokgöz sözünü geri aldı. Meclis Üyesi Tokgöz’ün bu tavrını acemilik olarak değerlendiriyorum. Talihsiz açıklamaydı. Kendisi de bu üslup karşısında izlediğinde üzülmüştür.

Gemlik Gazeteciler Cemiyeti, olayı anlatmak ve açıklamak yerine görevini yapan basın mensuplarını suçlayıcı ve itham edici ifadeler kullandığını öne sürdüğü Tokgöz’ü kınayan açıklamasında “Bir gazetecinin bir mali müşavire işini ne şekilde yapacağını söylemek ne kadar yakışıksızsa, bir mali müşavirin de bir gazeteciye işini öğretmeye kalkması, yaptığı işi eleştirmesi o derece yakışıksız, üstelik açıklamasını dinlemek üzere gidildiği bir mekânda yapması ise çok çirkindir” ifadesini kullandı.

BELEDİYE ŞİRKETİ TARAFINDAN YAPILAN ÖDEMELER

“Belediye şirketi tarafından yapılan ödemelerde usulsüzlük var mı? Belediyelerde basın danışmanı kadrosu var mı?” gibi sorular ve yorumlar ilçeyi meşgul eden konular oldu. Belediyelerde basın danışmanı ataması yapılmaz. Başkanın basın ve yayın işlerini ilçelerde Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü yapar, büyükşehirlerde ise bu görev Daire Başkanlığı düzeyinde yürütülür. Mevzuatta yer olmadığı için basın danışmanı olarak atanan ortaklara, şirket üzerinden hizmet alım yoluyla ödemeler yapıldığını görüyoruz. Hizmet alım yerine GEMTAŞ üzerinden belediyede koordinatör adıyla müdürlükte çalıştırılmış olsaydı bunlar da yaşanmazdı.

Belediye şirketi üzerinde yapılan ödemelerde usulsüzlük var mı? Meclis Başkan Vekili İbrahim Tokgöz’ün açıklamalarına baktığımızda ödemelerde usulsüzlük yok. İlk ay kesilen 100 bin TL’lik fatura belediyeye kesilmiş ve firmanın vergi borcundan dolayı ödeme yapılmamış. 40 bin TL ödemeyle başlayan süreç 50 bin TL ile devam etmiş. Banka dekontunda görülen 50 bin TL’nin üzerinde olan ödemeler birikmiş tutarların ödemesi. GEMTAŞ üzerinden hizmet alımı yapılırken GEMTAR üzerinden banner hizmeti alınmış.

Belediyenin şirketleri tarafından yapılan ödeme, şirketin hesabına mı yoksa şahsi hesabına mı yapıldı sorusuna karşılık Tokgöz, şirketin iki hesabı olduğunu ve şirketin hesabına ödeme yapıldığını ifade etti.

Mal ve hizmet alımında doğrudan temin yöntemi kullanılmış. Doğrudan Temin Yöntemi, Kamu İhale Kanunu’nun 22./d maddesine göre ihtiyaçların ilan yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın, kanunun öngördüğü parasal sınırı aşmadan, onay alınarak ve piyasa fiyat araştırması yapılarak gerçekleştirilen bir satın alma işlemidir. 01.02.2024 – 31.01.2025 tarihleri arasında geçerli olan doğrudan temin limitleri büyükşehir sınırların olan idareler için 622.756,00 TL., diğer idareler için 207.453,00 TL. olduğunu hatırlatalım. Yapılan ödemeler ve sözleşmede belirtilen rakamlara göre doğrudan temin yönteminde parasal sınır aşılmamış. Bizler dosyayı incelemedik ve bakmadık. Meclis Üyesi Tokgöz, dosyaların mevzuata uygun yapıldığına dikkat çekti. Mal veya hizmet alımları kanuna uygun olarak yapılmışsa kamu etiği dışında problem yok demektir. 9 aylık sözleşme yapılmış ve 31 Aralık 2024 yılında ise sözleşme son buluyor. Sözleşme yeniden yapılır mı? Basın danışmanlığı görevi bu fiyatlara yapılır mı? Basın mensubu çok arkadaşımın bu fiyata yapacağını sanmıyorum.

ZEYTİN ÜRETİCİLERİ MAĞDUR

Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı, Bursa’ya geldi. Zeytin fiyatları konusunda destek istenildi. Fakat fiyatlar değişmedi. Muhalefet partileri fiyatların güncellenmesini talep ederken iktidar partisi zeytin üreticilerinin yanında olmalı, fiyatın güncellenmesi için gayret etmelidir. Bu yıl zeytinler yağlık. Zeytinyağında kota kalkmadı. Üretici para kazanmazsa, emeğinin karşılığını almazsa bu işi yapamaz hale gelir. Bugün zeytin üreticisi ne umutlu ne de mutlu. Üreticinin girdi maliyetleri çok yüksek. Gübresi, bakımı, ilaçlaması, yevmiyeci maliyeti, bunların hepsi üst üste konduğunda, üreticinin zeytinde değer kaybı yüksektir. Geçen yıla göre fiyatların üç katına çıktığı ortamda zeytin fiyatları neden yerlerde geziyor? Üretici-sanayici (ihracat)-market yolcuğunda, marketteki satış fiyatı ile üretici alım fiyatı arasında uçurum var ise aradaki aslan payının büyük kısmı neden üreticiye gitmiyor?

BENZER HABERLER