Hisarcıklıoğlu: “Çin Tüm Dünya İçin Risk Oluşturmakta”

Üyelerimize yeni iş alanları oluşturuyoruz

Gerçekleşen toplantı da BALKANTÜRKSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Şakir: “Teknolojik gelişmelerle birlikte dünyada üretim süreçlerinde hızlı bir değişim yaşanıyor. Eşimle birlikte, bölgesel çatışmalar nedeniyle adeta ülkeler arasında sınırlar değişiyor. Türk teşebbüsünün temsilcisi olarak bizler, tüm zorluklara rağmen kıyasıya rekabetin yaşandığı bürokrat pazarında üretmeye, istihdam sağlamaya ve ürünlerimizi dünya pazarında satmaya gayret ediyoruz. Biraz önceki filmimizde izlediğiniz gibi, bizler sürekli çalışıyoruz. Üyelerimize yeni iş birliği imkanları oluşturuyoruz. Gün geliyor, Avrupa’nın getirdiği vize kısıtlamalarına karşı yeni pazarlar kurmak için Asya’daki Türk devletlerine gidiyoruz. Gün geliyor, Avrupa’da şirketler satın alıyoruz. Bizler umutluyuz ve umudumuzu asla kaybetmiyoruz. Nasıl ki büyüklerimiz Balkan ve Hürrem topraklarından göç ederek yoktan var oldularsa, bizler de yarınlar için çalışıyor ve birlik beraberlik içinde hareket ediyoruz. En büyük Balkanlı Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, tek bir işe ihtiyacımız var: o da çalışmak.“ ifadelerini kullandı.

Balkan kökenli iş gücümüz, en önemli değerlerimizden biridir

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey: “Balkan, Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği, son derece önemli ve kıymetli insanlardan oluşan bir dernektir. Bu sinerji toplantısıyla birlikte sizleri bir araya getirerek önümüzdeki süreçleri belirleyen bir anlayışa sahiptir. Balkanlar ve Türkiye arasında kurduğu köprü son derece anlamlıdır. Yıllardır birlikte projelere imza attığımız için arkadaşlarımızı kutluyorum. Bu köprüyü kurarak hem ticari hem de kültürel ilişkilerimizi güçlendiren kentimiz adına teşekkür ediyorum. Bursa’da Balkan kökenli yüz binlerce hemşehrimiz, kentimizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında aktif rol oynamaktadır. Ben de bir Balkan çocuğuyum ve onlarla gurur duyuyorum. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak iş dünyasının önünü açan politikalar geliştiriyor ve kentimizi ekonomik büyümenin lokomotifi haline getiriyoruz. Balkanlarla olan ticari ilişkilerimizi daha da etkinleştirmek ve karşılıklı yatırımları artırmak için iş birliği modellerine açık olduğumuzu vurgulamak istiyorum. Bugün burada bulunan iş insanlarımızın geçmişte olduğu gibi bugün de bu sürece büyük katkı vereceğine inanıyorum. Balkanlar, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Bursa ise Balkanların başkenti olarak bu ticari açığı bilen stratejileri geliştiren kentlerin başında gelmektedir. Bursa’nın sanayi gücünü Balkan pazarlarıyla daha entegre hale getirmek, yatırımları teşvik etmek ve inovasyon ekosistemlerini genişletmek için hep bir arada olmalıyız. Kentimizin yetişmiş insan kaynağı, mühendislik birikimi ve sermaye birikimiyle son derece önemli bir potansiyele sahip olduğunu bilmemiz gerekiyor. Özellikle Balkan kökenli iş gücümüz, en önemli değerlerimizden biridir. 2024 yılında yaklaşık 17 milyar dolar civarında bir ihracatımız var. Bunun 13 milyar doları Balkan kökenli iş insanlarının katkısıyla gerçekleşmektedir. Yeni yatırımlarla sanayi bölgelerimizi güçlendirmek, girişimcilerimize yeni fırsatlar oluşturmak ve Bursa’yı Balkanlar ile Türkiye arasında ekonomik bağımlılığı güçlendiren bir merkez haline getirmek hepimizin hedefidir.” dedi.

Girişimci ruh risk almayı gerektirir

Programa katılım sağlayan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu: “Balkanların Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki anlamı büyüktür. Ekonomik ve siyasi açıdan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak Balkanlar önemli bir yer tutmaktadır. Bugün Anadolu ile güçlü kültürel, sosyal ve ekonomik bağlantılar kurmuş bir coğrafya olan Balkanlar, bizim için çok değerlidir. Anadolu ve Balkanlar, atalarımızın vatan yaptığı topraklardır. Sonrasında, 1993 Harbi ile birlikte medeniyetimizi buraya taşıdık. 1998 yılında Bulgaristan’dan göç edenler, bugün gençlerimiz haline geldiler. Balkanlar’dan gelen insanlarımızın dinamik milletimiz için sağladığı katkılardan hep beraber istifade ettik. Bugün Bursa ekonomisi, özellikle Balkanlar’dan göç eden kardeşlerimizin girişimci ruhuyla büyük bir ağırlık taşımaktadır. Girişimci ruh, risk almayı gerektirir. Bu kapsamda, ülkeye sağladıkları katkılardan dolayı Balkanlar ve Türkiye arasındaki bağları güçlendirmeye ve ekonomik işbirliğimizi artırmaya devam ediyoruz. Balkan ülkeleri, Türkiye için stratejik bir partnerdir. Bölge ülkeleriyle toplam ticaret hacmimiz yaklaşık 40 milyar dolar civarındadır. Türkiye’den özel sektör tarafından on bir Balkan ülkesine bugüne kadar 3 milyar dolarlık doğrudan yatırım yapılarak üretim ve istihdam sağlanmıştır. Türk girişimcileri, Balkanlar’da gerek altyapı, gerek üst yapı itibarıyla birçok önemli projeyi hayata geçirmiştir. Havaalanları, otoyollar, köprüler, enerji santralleri ve atık su arıtma tesisleri gibi projelerde toplam 700 projede 25 milyar dolarlık inşaat işi gerçekleştirilmiştir. İki gün sonra Kuzey Makedonya Belediyesi’nde olacağım. Kuzey Balkan Odalar Milli, Balkan TÜRKSİAD’ın bu bölgedeki işbirliğini güçlendirme ve iş dünyasını bir araya getirme misyonunun ülkemiz için büyük bir önem arz ettiğini ifade etmek istiyorum. 

Ortadoğu hala kaybediyor

Balkan TÜRKSİAD çatısı altında hepinizin bir araya gelmesinden dolayı hepinizi kutluyorum. Özellikle içinde bulunduğumuz bu küresel karışık ortamda, sizlerin performansı ülkemiz açısından çok önemlidir. Malumunuz, bölgemizdeki savaş ve çatışmalar devam ediyor. Orta Doğu hala kaybediyor. Ukrayna, Rusya, İran, İsrail ve Çin, bugün tüm dünya için risk oluşturmaktadır. Suriye’de Esad rejiminin yıkılması, ülkemiz için olumlu bir gelişme olmuştur. Dünya tarafından tanınan kapsayıcı bir hükümet kurulmasının ardından Suriye’nin yeniden inşaat süreci başlayacaktır ve ticarette normalleşecektir. Bu da lojistik ve ticaret açısından Türkiye için yeni fırsatların kapısını aralamaktadır. Dünyada güçlü inşaat sektörümüz, ki bu sektör dünya ikincisidir, bölgeye yakın tesislerimizle birlikte bize avantajlar sağlamalıdır. Ayrıca tarım, gıda, mobilya gibi pek çok mamul ürün ihracatı için de önemli bir pazar ortaya çıkmaktadır. Diğer bir önemli küresel gelişme ise Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gelişmelerdir. Trump ile birlikte dünya ekonomisinde yeni bir belirsizlik başlamıştır. Yeni gümrük duvarları ve ticaret savaşları giderek daha fazla konuşulur hale gelmektedir. Trump’ın Kanada’yı ellinci eyaletimiz yapma ifadesi, dün anlam kazandı. AB’ye yönelik tehditler de dünya ticareti açısından kaygıyla takip edilmektedir.

En önemli ihracat ve yatırım ortağımızdır

İş dünyası olarak biz istikrar isteriz. İstikrar olduğu yerde ticaret gelişir. Diğer taraftan Avrupa Birliği’ne baktığımızda, rekabet gücünde bariz bir şekilde Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’in gerisinde kaldığını görüyoruz. Almanya ekonomisi zayıflarken, Avrupa’nın yapısal sorunları da büyümektedir. Avrupa’daki işsizlik oranları çok düşük seyretmektedir. Avrupa Birliği, bizim için çok önemli ve değerli bir dosttur; bunu biliyorsunuz. En önemli ihracat ve yatırım ortağımızdır. Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapıyoruz. Ancak, Avrupa Birliği’nin dünya ekonomisinden aldığı pay son on yılda yüzde yirmi beşten yüzde on bire gerilemiştir. Bu, benim için en önemli pazarın yüzde yirmi beşten yüzde on bire düşmesi anlamına geliyor ve bu durum ihracatımızı olumsuz etkilemektedir. Öte yandan, Çin son yirmi yılda teşvikler ve ölçek ekonomisiyle birçok sektörde ciddi bir kapasite fazlasına sahiptir. Bu, ciddi maliyet avantajları ortaya çıkarmaktadır. Örnek vermek gerekirse, şu anda Çin’deki otomotiv stoku, dünyanın hiçbir otomobil fabrikasının üç yıl boyunca üretmemesi durumunda bile yeterli olacak düzeydedir. Çin genel ihracatları, gerekse şirket olarak pek çok ülkede ekonomiyi ele geçirmektedir. Başta otomotiv ve makine sektörü olmak üzere, ülkemizin sanayisi bu durumdan tehdit altındadır. Bu Çin tehdidine karşı hep beraber önlem alınmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. 

Sizin sorunlarınızı anlatmak bizim görevimiz

Dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, ülkemizin bu ticaret savaşları sürecinden en az zararla çıkmasını sağlamalıyız. Yurt dışına döndüğümüzde, Bafra’nın dengelendiğini görüyoruz. Enflasyon ve kredi ilişkisi ile ülke notundaki artışlar, para piyasalarında sağlanan istikrarda gelecek açısından umut verici gelişmeler olarak değerlendirilmektedir. Elbette sıkıntılarımız var. Bunların birkaçını Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis toplantısında da dile getirdim. Borsa başkanları, iş dünyamızın sıkıntılarını talep edip Ankara’ya ilettiler ve çözüm için büyük gayret gösterdiler. Son üç ayda, başkanlarla birlikte, talepler doğrultusunda Cumhurbaşkanımızla, Cumhurbaşkanı Yardımcılarıyla, Ticaret, Çalışma, Enerji Bakanlarıyla ve Merkez Bankası başkanlarıyla bir araya geldik. Niye geldik? Sizlerin bizlere ilettiği sıkıntıları çözmek için geldik. Sadece derdimiz bu değil, sözün yolunda ilerlemek istiyoruz. Ancak icra yetkisi onlarda. Sizlerden gelen şikayetleri ve önerileri anlatmak bizim görevimiz. Son olarak şunu söylemek istiyorum: Bir ve beraber olunca rahmet ve bereketi de görürsünüz. Ortak akıl ile çözemeyeceğimiz, aşamayacağımız hiçbir sorun yoktur. Konuşacağız, tartışacağız ve ortak akılda birleşeceğiz.” dedi.