2024 Mahalli İdareler Seçimleri sonucuna göre Şükrü Deviren Gemlik Belediye Başkanı seçilirken, Mustafa Bozbey Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmişti. Her iki belediye başkanının aynı partiden olmasına rağmen Gemlik yeterli hizmeti Büyükşehirden alamazken, Orhangazi ilçesi farklı partiden olmasına rağmen Büyükşehir hizmetinden fazlasıyla yararlanıyor.
Belediyeler, belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişilerdir. Yöneticileri seçilmiş siyasetçiler ve atanmış memurlardan oluşur. Belediye başkanları seçildikten sonra tarafsız bir şekilde vatandaşlara hizmet eder. Başkan Bozbey de 17 ilçeye eşit hizmet etmesi gerekiyor.
Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Bozbey’le iyi bir iletişim kurarak ilçesine yatırımlarını alıyor. Her iki belediye başkanı da Orhangazi için birlikte çalışıyorlar. Orhangazi’ye bir yılda 100 milyon liralık fen işleri yatırımı gerçekleştirilirken Gemlik’te ne kadar gerçekleşti? Orhangazi Arıtma Tesisi’nin 17 bin metreküplük günlük kapasitesini 51 bin metreküpe çıkartan İleri Biyolojik Arıtma Tesisi hizmete açılmıştı. Burfaş Cafe ve Besaş açıldı, yüzde yüz hibeli mazot desteği verildi. BUSKİ altyapı yatırımları yapıldı. Orhangazi’de 35 yıldır hizmet veren terminal alanında yıkım işlemleri bitirilmiş ve modern bir meydan projesini hayata geçirecekler. Orhangazi’de yapılan hizmetleri uzatabiliriz.
Büyükşehir Belediyesinin Gemlik’te yaptığı hizmetlere baktığımızda; Atatepe Sosyal Tesisi yıkıldı ve yapılması bekleniyor, Terme Kaplıcası kasım ayında hizmete açılacak, Gençlik Merkezi hizmete açıldı. Başlangıçta birlikte yönetme adına iki başkan arasında ziyaretler ve programlar vardı. Birlikte hareket edilirdi. Ne var ki son zamanlarda iki başkan arasındaki ilişkinin boyutunun nasıl olduğunu herkes biliyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi abi konumundadır, Gemlik Belediyesi ise kardeş konumundadır. Abi kardeş ilişkisini geliştirebilirsen hizmeti daha fazla alırsın. Orhangazi örneği gibi. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Gençlik Merkezi ve BURFAŞ Cafe’nin AVM binasına yapılması gündeme geldi. Fakat olmadı. Sonrasında birçok konuda anlaşmazlıklar yaşandı. Belki de bu süreçte en çok yorulan ve üzülen CHP Gemlik İlçe Başkanı Servet Pehlivan olmuştur. Çünkü zor bir süreç.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey geçtiğimiz günlerde Gemlik’e geliyor, Terme Kaplıcasını ve Atatepe’yi inceliyor. Fakat Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren programda yok. Gemlik eski Belediye Başkanı M.Uğur Sertaslan 17 ilçenin koordinatörü olarak Mustafa Bozbey’in başkan vekilliğini yapıyor. Gemlik konusunda aradığınızda Uğur Başkan’a rahatlıkla ulaşılabiliyor. Gemlik Zeytini Festivalinde Başkan Bozbey’i vekaleten gelen Uğur Başkan’a yapılan nezaketsiz söylemi ve hareketi burada yazmak istemiyorum. Programa katılanlar olaya şahit oldular. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili olarak programa katılan kim olursa gerekli protokol kuralları uygulanır.
Sonuç olarak iletişim yoluna gidilmeli. Gemlik yatırımlar konusunda kaybetmemeli. Senlik ve benlik kavgası bir tarafa bırakılmalı. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren’in “Birlikte yöneteceğiz” sözü artık hayat bulmalı. Lafta kalmamalı. İyi bir iletişim için neler gereklidir? Ses tonuna dikkat etmek. Göz teması kurmak. Kişinin ne söylediğine konsantre olmak. Kişinin beden dilini gözlemlemek. Yumuşak ve nazik bir dil kullanmak. Ara sıra başını sallayarak karşı tarafı dinlediğini göstermek. Anladığını kendi cümlelerinle yansıtmak. Zaman zaman durup karşı tarafa da söz hakkı vermek ve aktif bir dinleyici olmak.
Etkili iletişim, hayatımızın her alanında başarının anahtarıdır. Güçlü ilişkiler kurmak, çatışmaları çözmek, kişisel ve profesyonel gelişimimizi desteklemek için iletişim becerilerimizi sürekli olarak geliştirmeliyiz. Unutmayın, iletişim sadece konuşmak değil, aynı zamanda anlamaktır.
GİRESUN’UN İSTİKLAL MADALYASI NE ZAMAN VERİLECEK?
Giresun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (GESOB) Başkanı Ali Kara, “Giresun’a İstiklal Madalyası ve ‘Yiğit’ unvanı için başlatılan imza kampanyası kapsamında İstanbul’da ve Bursa’da bulunan Giresun derneklerini ziyaret ederek süreci anlattı ve destek istedi. “Haklı olarak bu kampanya nereden çıktı?” sorularını sorabilirsiniz. TBMM tarafından 1924 yılında Samsun ve Trabzon Mavnacılar Loncası ile 7 Şubat 1939 tarih ve 4126 Sayılı Resmi Gazete’yle Giresun’un 42, 44 ve 47’inci alayların sancaklarına İstiklal Madalyası ve berat belgesi verildi. Samsun, Trabzon ve Giresun hakları olan İstiklal Madalyasının şehirlerine verilmesini bekliyorlardı.
Samsun ve Trabzon İstiklal Madalyalarına 101 yıl sonra kavuştu. Samsun Valiliği ve Devlet Arşivleri Başkanlığı, Cumhuriyetimizin 100. Yıl etkinliklerinde düzenlenecek olan sergi çalışmaları kapsamında yaptıkları araştırmada, Samsun ve Trabzon Mavnacılar Loncası’na İstiklal Madalyası ve berat belgesi verilmesine ilişkin Meclis tutanaklarına ulaşırlar. Her iki ilin valisi ve milletvekilleri konuyu takip ederler. Düzenlenen törenlerle 7 Ağustos 2025’te Samsun, 21 Ağustos 2025’te Trabzon valilerine İstiklal Madalyaları teslim edildi. Giresunlular da 86 yıldır İstiklal Madalyasını haklı olarak bekliyorlar. İstiklal Madalyasının Giresun Valiliğine verilmemesi için hiçbir neden yok. Kanun zaten var, iki ilin örneğinde olduğu gibi talep edilecek ve İstiklal Madalyası da valiliğe gönderilmiş olacak.
42., 44. VE 47. GİRESUN GÖNÜLLÜ ALAYLARINA İSTİKLAL MADALYASI
Milletimizin varlık yokluk mücadelesi olan Kurtuluş Savaşı’nda her ilin ayrı bir kahramanlık hikayesi vardır. Giresun, 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalanıp işgaller başlar başlamaz harekete geçti. Aralık 1918’de milis komutan Topal Osman Ağa liderliğinde, Şubat 1919’da ise Müdafa-i Memleket Komitesini kurarak işgale karşı durdular. Kurtuluş mücadelesi için yola çıkan 42., 44. ve 47. Giresun Gönüllü Alayları, halkın kendi imkanlarıyla oluşturduğu destan ordularıydı. Milis Yarbay Topal Osman Ağa ve Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan liderliğinde Sakarya’dan Dumlupınar’a, Afyon’dan Kafkaslar’a ve Sarıkamış’a kadar savaş meydanlarını cesaretiyle doldurdu.
Yurt savunmasında son kale Haymana’dır ve burası geçilseydi Ankara düşebilirdi. Başkomutan Mustafa Kemal, “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır” emrini vermişti. Emrin cephedeki subaylara ulaştığı Sakarya Savaşı’nın o kritik saatlerinde Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan da en şiddetli çatışmaların olduğu Haymana Mangaltepe Gökgöz mevkiinde, subaylarına şu emri vermiştir: “İzinsiz ve emirsiz çekilen her asker idam edilecektir. Bu savaş böyle bir savaş olacak. Çünkü bu savaş yağma savaşı değil, vatan savaşı. Hiçbir hatayı affetmeye hakkımızın olmadığı bir savaş. Komutanlarımız izin vermedikçe geri çekilmeyeceğiz, öleceğiz. Askere örnek olacağız. Çocuklarımıza para pul mal mülk değil, milleti için şehit ya da gazi olmuş namuslu bir askerin çocukları olmanın şerefini bırakacağız.”
Komutanın bu ifadesinden sonra Yunanlılarla göğüs göğüse çarpışmışlardı. 42. Alay Komutanı Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan ve alayın yüzde 80’i şehit olmuştu. Şehit Aplarslan iki gün öncesinde yarbay rütbesine yükselmişti. Giresun, Türkiye’de düşman işgaline uğramamış, kurtuluş günü olmayan bir şehir olmasına rağmen Afyonkarahisar’da, Haymana’da Giresun Şehitliği bulunmaktadır. Giresunlular her yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı öncesinde düzenlenen törenlere katılıp dedelerine dualarını ediyorlar. Giresun, kent nüfusuna oranla en fazla kayıp veren illerden biri oldu. Bu yüzden de her haneden bir şehit veren il olarak Giresun hafızalara kazındı.
GESOB Başkanı Ali Kara’nın öncülüğünde başlatılan “Giresun’a ‘Yiğit’ unvanının verilmesi” ve “Giresunlular İstiklal Madalyası’nı istiyor” kampanyaları bu anlamda tarihsel bir çağrıdır. Yeni yasama yılında Giresun milletvekilleri Elvan Işık Gezmiş, Ertuğrul Gazi Konal ve Burak Akburak da konuyu TBMM’ye taşıdılar. Siyaset üstü bir çalışmayla 7’den 70’e herkes gönülden imzalarını atarak kampanyaya destek oluyorlar. Kampanyada imza sayısı 100 bini aşmış durumda. Hedef 200 bin imza. Giresunlu hemşehrilerimiz 86 yıldır hasret kaldıkları İstiklal Madalyalarına bir an önce kavuşmak istiyorlar. Bu mesele yalnızca bir madalya değil, atalarımıza olan vefa borcumuzun gereğidir. Bu, bir unvan arayışı değil tarihsel adaletin sağlanması talebidir. Bu madalya, geçmişe olan saygımızın, milletimize olan vefamızın nişanesi olacaktır.