KONUŞAN YOK; KISIR DÖNGÜ İÇİNDE BİR “GEMLİK”

Köşe Yazıları - 16 Haziran 2024 12:19

KONUŞAN YOK; KISIR DÖNGÜ İÇİNDE BİR “GEMLİK”

31 Mart seçimlerinin üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Kulisler sessiz, yönetimler sessiz, vatandaşlar sessiz. Ne hikmetse herkes bir şeyleri bekliyor. Bir şeyleri bekleyenler neyi beklediğinden bir haber.
Neyse, konuyu çok uzatmaya gerek yok. Yazımın ana teması yaklaşan kent konseyi seçimleri ve son zamanlarda esnafa yazılan işgal cezaları.

Kent konseyi seçimleri ile başlayalım.
Bildiğimiz gibi yakın bir zamanda Gemlik Kent Konseyi seçimleri var ve adaylar tam gaz başladı gezilerine.

Sanki Belediye Başkanı seçilecekmiş gibi hırslı, koşturmacalı ve vaadi bol bir seçim yarışı karşımızda. Bana, sanki kent konseyi seçimlerinde mağdur olanın bir dönem sonra belediye başkanı olur gibi bir hikâye geliyor aklıma daha önce yaşandığı gibi…

İsimleri özellikle dile getirmek istemiyorum çünkü bir şekilde taraf olmak istemiyorum.

Seçim öncesinde şu anki Belediye Başkanı Deviren ile yaptığımız programda “Kent konseyi seçimlerine müdahil olacak mısınız?” sorusuna “Hayır” cevabını aldığımı hatırlıyorum.

Ancak bugünkü tabloda Deviren olmasa da yanındaki bir grup kişilerin bir isim üzerinde odaklanması, daha doğrusu belediye başkanının “Ben taraf değilim, adaletli bir seçim olsun. Benim yaşadığımı hiç bir taraf yaşamasın” söyleminin olmaması, seçimi 5 yıl geriye götürüp aynı senaryo tekrarlanacak gibi gözüküyor.

Ne olacak peki?
Ne olacağı belli; geçtiğimiz 5 yıl gibi. Hiçbir işe yaramayan bir kent konseyi, adı esamesi okunmayan, ele avuca dokunur bir proje üretmeyen bir topluluk olmaktan ileri gidemez.

Nasıl adil olacak ki?
Olmaz. Çünkü oy kullananlar genelde dernekler ve muhtarlar. Yani belediye ile yakın temasta olmak zorunda olan, belediyenin telaffuz etmese de alttan alta desteklediğini tahmin eden oy sahipleri.
Olmaz. Adil olmaz haliyle…

“Bence Kent konseyi seçimlerinde kazanan Gemlik olmayacak”
İddiam bu. Çünkü kazanamayan taraflar eksikleri söylemekten geri duruyor. Belediyeyi veya yaptığı ya da yapmadığı projeleri eleştirmiyor. Seçim bittikten sonra esas hengame o zaman kopacak belli ki.

Şükrü Deviren yönetimine zaman verip neler yapabileceğine bakmak ve ona göre değerlendirmek istiyor kulisler. Zaten muhalefet de yok. Bir önceki dönem gibi kimse yönetimi eleştirmeyip zamana bırakmayı yeğliyor. Bu da apaçık belli. Hatta öz eleştiride bulunup “Basın bile suskun” diyebilirim. Kimse kral çıplak demiyor, diyemiyor.

Umarım yakın bir zamanda bir açıklama gelir belediye başkanından. Hiç olmazsa alttan alta aday destekleyenler susarlar, müdahale etmezler. Adaletli bir yarış olması noktasında ya da tarih tekerrür eder; yaparsınız gene parti tabanının bile destek vermediği bir adayı belediye başkanı.

Gelelim esnaf eziyetine, kaldırım işgal cezalarına. Bir kere karar verelim esnafa yazılan cezaların adına. Belediyeye para mı lazım? Yoksa gerçekten yeni belediye yönetiminin esnafın kaldırım işgallerine savaş açması olarak mı adını koyalım.

Adını koymayınca kusura bakmayın “Ayıp Oluyor”!
Ayıp oluyor, çünkü adaletsiz bir düzen kuruldu ve adaletsiz bir şekilde zabıta memurları kullanılarak cezalar yazdırılıyor esnafa.

Kusura bakmayın ama bu konuda adaleti sağlamanız imkânsız. Çünkü bir önceki dönemde göz yumulanlar, “Aman boş ver” tavırları bugün karşınıza çıkıyor maalesef.

Keşke olsa, ama esnafın kapısının önüne koyduğu ekmek dolabına 900 TL ceza yazmak ama dondurma dolabından işgaliye parası almak hiç de adil değil.

Zabıtaya sorsan “5326 sayılı kanunun 38. maddesi Kabahatler Kanunu’na istinaden yazıyoruz cezayı” demek kolay.

“Kabahat çünkü esnaf olmak”
Seçim gezilerinde cadde cadde esnaf ziyareti yapılması, ilk sizden oy istenmesi normal ama seçildi mi aday, ilk kabahat size yazılan cezalar normal.

Bu kez yine başa dönüyoruz; belediyeye para lazım galiba. Bence Esnaf Odası Başkanı ile protokol imzalayalım. Tüm esnaf haracını versin, uğraşmayın cadde işgalleri ile dolayısı ile ceza makbuzları ile…

Protokol yapın Esnaf Odası Başkanı ile ama yerinde bulabilirseniz tabi. Çünkü mevcut Gemlik Esnaf Sanatkârlar Odası Başkan Yardımcısı bir adayın yönetiminde; haliyle koşturmaca içerisinde. Başkanı sorarsanız, “O” da aynı adayın peşinde; seçim sürecini yönetme, seçilmesi gayretinde mesaisini harcıyor.

“Kim takar Yalova Kaymakamını”
Gemlik esnafına yerli yersiz cezalar kesiliyor, esnaf kredilerinde faiz arttırımına gidiliyor, ekonomi kötü, kiralar boyunu aşmış, esnaf perperişan. Ne gerek var bunları düşünmeye? Önemli olan, desteklediği adayın başkan olması, koşturması, gayreti. Bu şekilde helal görünüyor haliyle.

Esnaf bu kadar ceza derdinde iken oda başkanından bir açıklama duydunuz mu?
Ben duymadım.

Esnafın hakkını savunan, gerekirse bağıran çağıran bir başkan beklerken, Karsak Camisi’nin avlusunda bir aday ile seçim stratejisi belirleyen bir oda yönetimi, ne diye uğraşsın esnafa yazılan ceza ile Allahını seversen?

Bu arada küçük bir anekdot olsun; 3 adayın 2’si esnaf. Yani, mevcut oda yönetiminin esas kendi esnafının yanında durması gerekirken başka sularda gezinmesi de ayrı bir kaos bence.

Yazılan cezalar esnaf arasında bu kadar konuşulurken oda yönetiminin belediye başkanı ile bir görüşme yaptığını duydunuz mu? Umarım esnaf odasının görüşme talebine belediye başkanının kayıtsız kaldığı, randevu vermediği söylentileri doğru değildir. Bu esnaf başkanının ve yönetiminin ne kadar aciz olduğunu ve esnafın her konuda canı yanarken bu cezalara müdahale edebilecek bir güç de olmadığını, müdahale ve baskıda bulunamadığını da düşünmek bile istemiyorum.

Şimdi bu yazıyı okuyan gayri akıllı bazı şahsiyetler “Oda seçimlerini kaybetti, hala yazıyor çiziyor” diyebilirler. Allah için şu yazdıklarımda bir haksızlık var ise, yalan var ise, bir hakaret var ise lütfen hatalı düşündüğüm konuları yazın yorumlara lütfen.

Gelelim yazının finaline…
Bekleyin beyler, bekleyin.
Sosyal medya zırvacıları, kendini akil adam olarak benimseyenler, çok değerli basın mensubu arkadaşlarım ve gerekse yönetime muhalif, muhalefete muhalif, hatta ve hatta kendi başkanına muhalefet olanlar. Bekleyin daha bekleyin bakalım. Günler haftalar aylar geçiyor. Biz yine Gemlik halkı aynı yerde saymaya devam.

Belediye tebriklerle uğraşsın.
Kent konseyine benim adamım da girsin.
Para lazım, esnafa yaslan gitsin.
Fen işlerinin yapması gereken işleri temizlik işleri yapsın.
O müdür gitsin, benim müdür gelsin.
Fotoğraf çekelim, aman para verdik güzel çıksın.
“Aman nasıl olsa unuturlar Yapıştır gitsin”

Saygılarımla…

BENZER HABERLER