ESKİDEN MİLLİ VE DİNİ BAYRAMLAR
Eskiden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dediğimizde Gemlik’te olan bütün ilkokulların 1. sınıftan 5. sınıfa kadar öğrencileri bayrama hazırlanırdı. Sınıf öğretmeleri, en güzel ve çok masraflı olmayan, bazen kağıttan elbiseler yaparak minicik öğrencileri milli bayram heyecanını tatmaları için hazırlardı. O öğrencilerin aileleri de çocuklarıyla aynı heyecanı yaşar ve meydanları doldururdu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı, 11 Eylül Gemlik’in Kurtuluşu ve 30 Ağustos Zafer Bayramı İskele Meydanı’nda olurdu.
Hepsinin ayrı bir özelliği vardı. 11 Eylül Gemlik’in Kurtuluş Bayramında ilk, orta ve lise öğrencileri de resmî törene katılmak zorundaydı. Bunun yanı sıra aynı törende kurtuluş canlandırılırdı. Atlı kişiler düşmanla çatışmayı canlandırır, tören askeri yürüyüşle devan ederdi.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, bugünkü diş hastanesi dediğimiz yerde var olan stadyumda yapılırdı. Lise düzeyindeki okullar ve o yıllarda var olan bütün spor kulüpleri katılırdı bu programa. Öğrenciler çeşitli spor gösterileri yaparak halkın büyük katılımıyla alkışlanırdı.
Bugün kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda, bu zafer askeri bir deha sonucu olduğundan askeri törenle kutlanır ve mutlaka resmi geçit düzenlenirdi. Askeri haranın at taburu, köpek eğitim taburu ve piyadeler, atlarla, köpeklerle çeşitli gösteriler yaparak silah ve top atışlarıyla askeri alanda ne kadar güçlü olduğumuzu sergilerlerdi. Gecede olmazsa olmaz askeri haradan gelen yüzlerce asker ve halk eşliğinde fener alayı yapılırdı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, en görkemli ve en coşkulu olarak kutlanan bayramdı. İlk, orta, lise öğrencileri ve askeri birliklerin katılımıyla yapılırdı. Gemlikli tarafından büyük ilgi görür, izleyicileri meydanlar almazdı.
O yıllarda halk milli bayramlara katkı sağlasın diye tören sonuna kadar, ilk önceleri bütün iş yerleri, daha sonraki yıllarda meyhane, kahvehane ve sinemalar kapatılırdı. Bugünlerde olduğu gibi, milli bayramlarda sabahtan sadece Atatürk Anıtı’na tenekeden çelenk konarak, beş dakikalık, çok az vatandaşın ve bazı siyasilerin “Biz de buradayız” demesiyle kutlanmazdı. Şimdilerde “Tören bitse de işimize baksak” diye güya kutlanıyor.
Gündüz hiçbir aktivite yapılmazken; akşam saatlerinde, askeri ve milli bayram olmasına rağmen hiçbir askeri kuruluşun katılmadığı organizasyon yapılıyor. Vatandaşın bu tür programlara coşkuyla katılmaması nedeniyle İskele Meydanı’nda konserler veriliyor. Konser alanının hınca hınç dolu olması, yirmi yıldır milli bayramlarımızı, gençliğimizi, çocuklarımızı; Türk Milletini değerlerinden böyle nasıl uzaklaştırırızın örneklerini yaşıyoruz.
Dini bayramlara gelince… Hani bayram sabahı erkenden kalkardık ya; bayram namazına gider, sonra büyüklerin elleri öpülür; küçüklere para, yetişkinlere mendil, çorap hediye edilirdi. Kurban Bayramında kurban kesiminden sonra onlarca parçaya bölünen etler, düşkün, dul, öksüz, yetimlere dağıtılırdı.
Komşu amcadan aldığımız paralarlarla 5 film oynayan sinemalara veya Atatürk Okulu bahçesinde kurulan zincirli salıncaklara giderdik.
Oysa şimdi büyüklerimizin bile bayramlarını SMS veya WhatsApp mesajıyla kutluyoruz.
BAYRAMLAR MI ESKİDİ BİZLER Mİ YAŞLANDIK?
SİZ DE ESKİ BAYRAMLARI ÖZLÜYOR MUSUNUZ?
-
Satın Alma Yuvası Ol
-
2 Kadını Katleden Semih Çelik’in Tüyler Ürperten İfadeleri Ortaya Çıktı
-
Katledilen İkbal Uzuner Son Yolculuğuna Uğurlandı
-
Gıdada yapılan oyunların listesi
-
Bakanlığın kamu spotuna Demet Evgar’ dan tepki
-
Bakan Yerlikaya’nın sessiz kalması tepkilere neden oldu