GEMLİK KADIN GİRİŞİMCİLER DERNEĞİ VE NURİYE USLU DEMİRİZ
Yeniden merhaba,
Bir hafta ara ile yine beraberiz. Aslında bu yazıyı 1 Ağustos Dünya Emekçi Kadınlar günü için hazırlamış ve bu vesile ile de birkaç ay önce kurulmuş bir derneği tanıtmak istemiştim. Kent Konseyi, iki dernek, yoğun ziyaretler, yeni kitap çalışmaları derken hazırlamakta geç kaldım.
2019 yılında Kent Konseyi’ne başkan yardımcısı olarak seçildiğimde bir projem vardı. Her köyde bir “Girişimci Kadın” derneği kurmak ve sonra kooperatifleşmeye gitmek. İçeriği; köyün tarihi, kültürü, gelenek-göreneklerini, yöresel yiyeceklerini tanıtmak, kültür etkinliklerine katkı sağlamak, ihtiyaç sahibi kadınlarımızı güçlendirmek, üretkenliklerini artırmak ve değerlendirmekti. Bir yanı olduysa da, çok yanı eksik kaldı. Biraz da amacını aşınca proje tam anlamı ile gerçekleşmedi.
“Neden, Gemlik’in tamamını kapsayan bir oluşum Gemlik çatısı altında olmasın?” diyerek çıktık yola. İktisat ve İşletme tahsili yapmış, ekonomist bir ev hanımı olan Gökçe Gürle başkanlığında, kendi alanlarında başarılı 7 kurucu üye ile yola çıktık. Bu kadınlar Filiz Toplu, Lale Dağ, Reyhan Çorum, Nuriye Uslu Demiriz (Güvenli), Nuran Işık ve Nadide Çolak. Kimi Halk Eğitim öğretmeni, kimi üretici, kimi çok maharetli; resim, el işi, yemek, çini, çanta vs. yapan 30 kadına ulaştık. Kısa bir zaman sonra yönetim kurulumuzu oluşturacağız.
Kadınlarımızın pek çoğu eğitim almış olmalarına rağmen kendi işlerini yapmayarak ev hanımlığını seçiyor. Kimi de emekli olduktan sonra birtakım kurslara giderek hobileri ile uğraşmayı tercih ediyor fakat bu emeklerini değerlendirip kazanca dönüştüremiyor. Biliyoruz ki, birlikten kuvvet doğacak. Her köyden, her mahalleden kadınların bir araya geldiği bu dernek, güçlü, çalışkan kadınlarımız sayesinde çok güzel işler başaracak. Tüm Gemlik halkının desteğini ve girişimci kadınlarımızı (Şimdilik dernek bürosu ve üretim için bir yer olmadığı için Gemlik Tarihini Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği’nin Hamidiye Mahallesi, katlı otopark altındaki yerlerinde toplanıyoruz) bekliyoruz.
İlk olarak Gemlik Belediye Başkanımız Sn. Şükrü Deviren’e ziyarette bulunduk. Kendisinin bu alanda bazı projeleri olduğunu biliyoruz. Bizi içtenlikle karşıladı ve dinledi. Destek sözü verdi. Teşekkür ediyoruz. Birlikte çok güzel işler yapacağımıza inanıyoruz.
Gazetemde bana ayrılan bu sayfada zaman zaman konuklarımın kendi anlatımlarına yer veriyorum. “Her köyden temsilciler alacağız” demiştim. Kurucu üyelerimiz arasında Güvenli Köyü’nden Nuriye Uslu Demiriz var. Daha önce Güvenli Kadın Girişimciler Derneği’nin de başkanı olan arkadaşım, bana göre tam da düşündüğüm anlamda girişimci bir kadın derneği kurmuştu ama dernek maalesef çok fazla destek göremediği için kapandı. Bu derneği kurarken köy kadınları adına “Gel bizimle ol” dedik.
“Neler yapıyorsun anlat” dedim. Gemlik’te doğmuş, okumuş, evlenmiş bir kadının köy yaşamına nasıl uyum sağlayarak, boş bir araziyi elindeki kazma ve çapa ile nasıl cennete çevirdiği, çiçeğinden tutun, her türlü meyve ekerek, ürettiklerini değerlendirerek neler yaptığını okuyacaksınız ama gerçekten gidip görmeniz lazım.
Köyler; her biri hamarat, marifetli, elleri lezzetli kadınlarımızla dolu. Biz onların ilçede eli, kolu, sözcüsü olacağız. Hadi gelin birini tanıyalım.
***
Nuriye Uslu Demiriz’in kaleminden:
Emekçi kadınlar, hayatın her alanında umudu yeşerten çiçekler gibidir; o çiçekler güzel kokularını etraflarına hep saçarlar. Umutla yeşerttiği her çiçek, sevgi ve cesaretinin yansımasıdır. Kadınların aydınlattığı hayat yolunda eli neye değdiyse her şey güçlenir.
Dünyada huzur ve mutluluğun kaynağı sevgi olgusudur. Bir kadın için en büyük nimet, Yaradan’ın bahşettiği annelik duygusudur. Evlat olur, eş olur, anne olur, nine olur yaşam döngüsünü tamamlar. Her kadın için bu mücadeleli döngüler kolay değildir, çok büyük fedakarlıklar ister.
Dünyanın her neresinde yaşıyorsa kadın, işi kolay değildir; çok zordur. Pek çok başarılı emekçi kadın hikayesi okumuş veya şahit olmuş ve dahası zaman içinde de olacağız.
Her bir başarı hikayesi kendinden sonra yaşanacak hikâye için örnek teşkil ederken, cesaret olgusu ile kendinden sonra geleni güçlendirir.
Hayatın içinde yaşam performansımız hep hızlı bir şekilde akar gider, kime ne görev verilmiş ise onu ifa eder.
Sevgili Reyhan Çorum, başarılı emekçi bir kadındır. Her zorluğu başarma mücadelesi, her alanda devam etmektedir. Sevgili Reyhan’ın mücadelesi bizlere de örnek olmakta ve cesaret vermektedir.
Nuriye Demiriz Uslu’ya da emekçi bir kadın diyebilirsiniz.
Solucan gübresi, mantar yetiştiriciliği, salep yetiştiriciliği, “Bokashi kompostu” gibi kendince pek çok AR-GE çalışmaları yaparken yıllardır kendi emeğinin ekmeğini yiyen birisi. Tabii ki, çok kolay olmadı araştırma ve uygulamalar, deneme ve yanılmayla tecrübe kazanmamız yıllarımızı aldı.
Güvenli köyünden 2 dönüme yakın bir tarla alma işi ile başladı serüvenimiz. 21 yılın ardından diktiğimiz ağaçlar o kadar büyüdü ki, evi görmek imkânsız hale geldi artık.
Pek çok çeşit ağaç, bitki ve sebze yetiştirdik ve yetiştirmeye de devam ediyoruz. Onların ürünleri ile önce ağzımız tatlansın diye reçellere başladık. “O mu, bu mu?” derken, reçelde 30 çeşidin üzerine çıktık.
Reçelde, meyve ve T.C. şeker pancarından elde edilmiş şekerden başka hiçbir katkı maddesi kullanmıyoruz. Limontuzu kimyasal bir üründür, insan sağlığı için çok zararlıdır; asla kullanmıyoruz. Siz de kullanmayınız.
Her meyvenin ve sebzenin piştikten sonra farklı farklı sürelerde kıvam alma özelliği vardır. Bunu da çok basit bir yöntem olan tahta kaşıkla belirleyebilirsiniz. Bunları teorik olarak anlatmak çok zordur. Ancak sürekli yaptığınız süreçte tecrübe edinerek pratikleşebilirsiniz.
Teori için pek çok seminer vs. var; gözlemlerimize göre pratik bilgilerde eksik kalmaktalar!
Kanaatimce başarı ve başarısızlık kavramları, teori ve pratik gibi bilgi ve tecrübenin bir arada kullanılmamasında saklı.
Bizler, annemizden, ninemizden öğrendiğimiz geleneksel gıda üretimini tercih ediyoruz. Bu yöntem ise fazla ticari bir gelir getirmez, az ve öz ürün elde edersiniz. Bu yüzden, bu kategoride kalmak çok zordur, azim gerektirir.
İhtiyaç fazlası ürünleriniz, diğer ihtiyaçlarınız ve araştırmalarınız için bir gelir kaynağı sağlar.
Ne yazık ki, toplumumuzda pek çok sağlık sorunu yaşanmakta. Bilinçsizce sebze ve meyvelerin yetiştirilmesi ve yiyeceklerin üretilmesi “Az emek, çok para!” sloganını şiâr edinmiş bilinçsiz kişilerin uygulamaları ile yiyeceklerde eski tatları ve lezzetleri maalesef kaybettik.
Kaliteyi bozmama adına biz butik çalışmayı tercih ediyoruz. Bizdeki amaç hiçbir zaman yüksek kazanç olmadı. Yemediğimiz hiçbir ürünü dostlarımızın sofrasına sunmuyoruz. Örneklersek; bu sene kokulu dağ çileği fidelerimizden 4 kavanoz çilek reçeli üretebildik. Biz toprağımızın doğal gübreleme yöntemleri ile mineral seviyesini yükseltmeye çalışıyoruz. Bu yüzden, nasıl üretildiğini bilmediğimiz bir ürünü başka yerden alıp işlemiyoruz.
Sonrasında, meyveler ve sebzeler çok olunca sirke yapımına başladık, 35 çeşidi de onlar buldu. Bu sirkeleri yapma amacımız şifalı derviş içeceği olan “sirkencûbin” oldu. Derviş şerbetinin ana maddesi olan çeşitli meyvelerden yapılan sirkeler olmak zorundaydı.
Kozalak şurubunu da yapalım dedik. Yeter mi? Yetmez. Selvi kozalakları ile şimdilerde araştırma yapıyoruz. Bu arada aromatik yağlar da ilgimizi çekti, “maserasyon yöntemi” ile bu denemeleri yaptık.
Bahçemizde ve çevremizde araştırmak ve uygulamak için çok fazla materyal var. Bu da meraklı olduğumuz kimya bilgimizin gelişmesini tetiklemekte. Öyle bereketli topraklarımız var ki, ürünlerin çok azı ile ilgilenebiliyoruz.
Sirke çeşitlerimizden sonra tentürlere de geçtik. Tentür; sirke veya alkolün içinde bitkilerin fermantasyonu ile oluşmakta. Ara ara krem ve macunları da deniyoruz.
Sağlıklı yaşam için tabii ki bunlar ilgi alanlarımız. İbn-i Sinâ formüllerini araştırmalarımız sürüyor. İnanın, boş vaktimiz yok. Öyle bir lüksümüz de yok. Araştırmada doğru kaynağı bulmak çok önemli ve zaman gerektirmekte. Bir işte başarılı olabilmek, her ne ise ilgi alanınız olan çalışmanın severek yapılmasıdır. Şayet yük olarak görülürse, sevilmeden metazori yapılırsa, başarı yakalanamaz. Başarı ise yaşam statünüzü, çabanız ve cesaretinizle iyileştirmekten geçer. Ne kadar başarılı olursanız, o kadar etrafınızı aydınlatabilirsiniz.
Gelecek nesle referans olacak olan kadınlarımıza örnek olmak ve onlar hayata hazırlanırken elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız. Bizim gibi emeği ve azmiyle hayata dört elle sarılan, destek bekleyen pek çok kadınlarımız var. Bütün mesele balık tutmayı öğretmek!
Pek çok tecrübelerimizin emeğe yansımış halini sizlere sundum. Fakat ne yazık ki, modern çağda bu çalışmaların seminer sertifikası ve diploması olmadığı için hiçbir anlam, ifadesi yok!
Yazmayı çok seven birisi olarak;
Araştırmalarla geçen yaşantımda “beşikten-mezara” gelenek ve görenekler ilişkisinden yola çıkarak “AKLIMIZDA KALANLAR” başlığı ile kültür kitabımın demosunu hazırladım.
Gemlik’e vefam, Giritli atalarıma vazifem bilerek, araştırmalarımı ve anılarımı derleyerek ikinci kitabım olacak olan “ÇİÇEKLİ ELBİSELİ KADINLAR”da toplamaya çalışıyorum.
Zamanımızı en iyi şekilde değerlendirememek, boş ve gereksiz şeylerle uğraşmak, tüketim savurganlığının başını teşkil eder. Dünya sadece insanlar için değildir. Bizim hizmetimize sunulmuş bütün canlıların yaşam sorumluluğu bize aittir.
Sevgili [KADIN],
Dün, bugün ve yarın her zaman var olacak olan ve toplumun temel sevgi taşını oluşturansın. Dünyanın dört bir yanındaki tüm kadınların hayallerine ulaşması, barış ve huzur içinde bir yaşam sürdürebilmesi ile mümkündür. Sen bir kıvılcımsın, varlığınla büyük başarıya imzasın.
Saygı ve sevgi ile kalınız.
Nuriye Uslu Demiriz
-
Dominik Cumhuriyeti ve Bursa Kardeşliği
-
Rusya’dan Suriye’ye Gözdağı
-
Meteoroloji’den İstanbul’a Uyarı!
-
Sıkıyönetim ilanı Güney Kore’yi karıştırdı!
-
Yenidoğan soruşturmasında 2. dalga operasyonu
-
Mudanya BESAŞ Satış Fabrikası Açıldı