İŞSİZLİK SORUNU ÇÖZÜLÜR MÜ?

Selamlar hanımlar, beyler. Ülkedeki ekonomik kriz devam ederken; zamlar, alım gücünün azalması ve işsizlik beraberinde geliyor. Her ne kadar “İşsizlik yok. Gençler iş beğenmiyor.” deseler de bu öyle değil.
İş saatleri esneyebildiği kadar esnemiş. İşveren, iki çalışanın iş yükünü bir kişiye yüklerse, karşılığında da aynı performansı beklerse, bir de ay sonunda kuru bir maaş verirse çok bekler. Eskiden iş saatleri vardiyalı çalışanlarda sekiz saat iken, şimdi oniki saat. Beyaz yakada ise on saat idi. Cumartesi, pazar tatil, ekstra bir saat bile çalışırsan mesai idi. Günümüzde ise esnek çalışma saatleri diye bir model çıkmış. Resmen imkânları olsa insanları işyerinde rehin alacaklar. Ofis çalışanları, satış danışmanları, garsonlar da aynı kategoride. Bu konuda sadece memurlar şanslı diyebilirim fakat onların da atanamama sıkıntısı var.
Bu işsizlik sorunu biraz da işverenlerin kriterlerine bağlı olarak çözülmesi zor. İlk kriter yaş aralığı… 35 yaşından sonra işe almamak nedir kardeşim? 60 yaşında emekli olacağını düşününce, siz bu insana resmen ne halin varsa gör diyorsunuz. Lafa gelince “Avrupa şöyle, Avrupa böyle” diye ahkam kesiyorsunuz fakat hiçbir şey bilmiyorsunuz. Avrupa’da 60, 70 yaşında insanlar gayet her yerde çalışıyor. Hatta Danimarka seyahatim sırasında Norveç Havayolu’nu tercih etmiştim; hosteslerin hepsi 50, 60 yaşında idi, kendileriyle tanıştım sohbet ettim. Burada 40 yaşında temizlik elemanı olarak bile almazlar.
Diğer bir kriter de tecrübe. Sen üniversite mezunu istiyorsun; beş yıl tecrübeli istiyorsun; bakımlı, dinç, genç, 35 yaşını aşmamış, çocuk ve evlilik sıkıntısı, izin derdi olmayan eleman istiyorsun. Bu nasıl bir çelişki bir türlü çözemedim. Dört yıllık bir üniversiteyi 22 yaşında bitirirsin. Hemen kazanamayıp bir iki yıl evde durduysan 24 yaşında üniversiteyi bitirdiğini farz edelim; istediğin sektörde iş bulmak en az bir yılını alır. Tabii ki, iş tecrübesi istedikleri için istediğin maaşı da alamayacaksın. Zaten evlilik yaşın gelmiş çatmıştır! Şu bu derken oldun 30. Aman ha sakın çocuk yapma! Çocuğun küçük, iş bulmak yine sıkıntı. Hadi yaptın diyelim; biraz büyüsün derken oldun 35. Şimdi ara da bul bakalım hayalindeki işi.
En önemli kriterlerden bir diğeri de referans istemek. Tamam güzel kardeşim, sen iyi bir eleman istiyorsun da kriterler çelişiyor. Açıkçası bir yerlerde amcan, dayın, tanıdık yoksa kapı kapı iş ararsın.
Bir de işin mobbing kısmı var. Daha işe almadan başlıyor. Bir nevi modern kölelik sistemi. Yapılan mülakatlar dayatılıyor, yüksek puanlar, iyi bir referans, iyi bir iş tecrübesi, fazla mesai için imzalatılan evraklar, istenen sayfalarca belgeler. Sağlık raporunun yanı sıra fiziksel ve bedensel yeterlilik de istekleri arasında. Beden gücüyle çalışan bir üretim işçisini ele alalım. Bu işçinin deneyimli eleman olabilmesi için en az on yıl çalışmış olması gerekir ve 20 yaşında başladığını farz edelim. Erkeklerde askerlik kadınlarda doğum gibi nedenler çalışmaya ara vermek demektir. Bu kişi 32 veya 33 yaşında olacağını görüyoruz. Robot gibi çalışan bir insan 30’u geçince fiziki rahatsızlığı ortaya çıkar ve bu kaçınılmaz. Bel, boyun fıtığı, omurgada düzleşme veyahut eğrilik daha bir çok rahatsızlık olabilir.
Kusura bakmayın da çok fazla şey istiyorsunuz. Müdür veya şef kendisi emeklidir. 50, 60 yaşında kapmış koltuğu, 35 yaşındaki iş arayanı yaşlı deyip işe almıyor.
En komik kriterlerden bir diğeri de güler yüzlü, iletişim becerileri yüksek ve dış görünüşüne önem veren çalışma arkadaşı istemektedirler. Ben de diyordum ya satış danışmanları, sekreterler, garsonlar ve beyaz yakada çalışan kişiler ne kadar güler yüzlü. Böyle bir şey yok arkadaşlar; onlar size güler yüzlü, bize değil. Zaten sınıf ayrımının gün geçtikçe büyüdüğü ülkemizde kimse kendinden alt seviyede gördüğü insana güler yüzlü değil. Maalesef güvenlik görevlisi kendini polis, hasta kabul sekreteri doktor, insan kaynakları veyahut halkla ilişkiler müdürü kendini patron sanıyorsa, üstün görüyor demektir. Böyle olunca da işe alacağı kişiyi azarlama hakkı görüyor kendinde; hastane sekreterleri hastalara kaba davranma hakkını görüyor kendinde, devlet memurları da gelen vatandaşlara sesini yükseltme hakkı görüyor kendinde. Bu davranış yüksekten başlayarak en aşağı iniyor maalesef, herkes gücünün yettiğini ezerek.
Yazımın ana konusu işsizlik sorunu nasıl çözülürdü. Hükümetten çıkacak kararlar doğrultusunda işverenlerin kriterlerini esnetmeleriyle bu sorun aza indirilebilir. Biraz daha hoşgörü iş sahipleri, mezarda emeklilikte 35 yaşını geçmiş vatandaşa yaşlı demek adil değil.
Daha yaşanabilir yarınlara ulaşmamız dileğiyle. Sevgi ve ışıkla kalın.
-
Mezarlıkta Vahşet!
-
Erdoğan: “Türkiye’nin önünde tarihi fırsat”
-
Önce öldürdü sonra suçladı!
-
Karaman’da Dehşete Düşüren Olay!
-
Saadet Partisi Bozbey’e Teşekkür Etti!
-
Medyanın gözünden Batı Azerbaycan gerçekleri