TAMAM TAMAM, YAZMAYACAĞIM SÖZ!

Bugün dost ortamında konuşuyorduk havadan sudan, oradan buradan…

Yazayım dedim, fikrimizi belirtelim; gazeteci yok demesinler, sahipsiz kalmasın ortalık, eleştiri olsun; ama doğru ama yanlış dedim. Yeter ki, konuşulsun medeni memleketler gibi…

“Yav arkadaş! Sen misin memleketin doğrusu? Bırak, yazma Allah’ını seversen! Sanane?” dediler bana. Ne güzel değil mi?

Peki… Durur mu yürekte düşünceler? “Bir gün toprak olacak bu beden, beyninden geçenleri yazmak suç mu?” dedim.

“Yav bırak, Allah’ını seversen” dediler bana. “Herkes sessiz. Sana ne?” dediler bana.

Peki susuyorum. Gerek yok bu düzene itiraz etmeye, gerek yok yazmaya, gerek yok fikir beyan etmeye.

Ama durmuyor bu cesur yürek. Ben ortaya bıraktım; isteyen alır, isteyen yan cebine koyar.

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Dürüst olmaz isen, bir gün gelir ahlaksız dostların olur.
Akşam yediğin hurmalar, sabah seni tırmalar.
Hesap döner, döner, döner; bir gün sana da döner.
Ayağını sağlam basasın ki, üzerine oturmasınlar.
O kadar ortada gezme, toz bulaşır siyahına.
Akşam oldu, hüzünlendin sen yine.
Arkasına güvenmeyen, yanı başında arkası büyüklerle gezer.
Adama kılıç vermişler, önce babasını kesmiş.
Arkasındakini bir yere yerleştiremeyen her zaman anırır eşekler gibi.
Sana mı kaldı bu işleri kovalamak eyyyy koca hödük?
İlk önce kendi kapının önünü süpür, sonra başkalarının kapısını.
Gösteriş için yapılan her şeyi denize atıp kirletme.
Samimi ol, bi halt zannetsinler.
Uzun hesap yapma. Bir gün yatacaksın boylu boyunca toprak altında.

Yav arkadaş! En sonunda başardın ya… Vallahi pesss! Helal olsun ama, bu kadar döneklik balerinde bile yok. Keşke önce kendi işini yapsaydın ya… Neyse…

Öyle ağladın, böyle ağladın; sonunda attın ya kendini kuruma. Harbiden bravo!

Kafanı gömmüşsün kuma, bari çıkarana laf etme be adam! Salya sümük ağlaya ağlaya ama ağlata ağlata arkandakini koydun ya koltuğa, ahirette alınacak bazı alacaklar.

Yapman gerekeni yapmayıp bir de mevki atladın ya… Sana da pes!

Neyse yeter bu kadar. Madem “yazma” dediniz; tamam, yazmadım işte.

Ortaya bıraktım, isteyen kendine uygun olanı alsın lütfen.

Saygılarımla…