-
Dün akşam ablamın bir işi vardı. Biz de peşine takıldık. O işini hallederken biz de bici bici yiyecektik. Böylece Ahmet Arif hayatının ilk bici bicisini yiyecekti. Biciye bayılacaktı ve hayatı boyunca her bici yemesinde beni anacaktı. Tadını beğenmedi. Hayallerimi yıktı. Hoş bir tadı da yok da, neyse… Onun bicisini ve benim bicimi zatürre olmayı göze […]
-
Bugün arkadaşlarımızla pikniğe gittik. İsim vermiyorum Mücahit isminde bir kardeşimiz var. Ne zaman piknik organize etse yağmur yağıyor. Çok bereketli bir çocuk. Bugün de şaşmadı. Kahvaltı bendeydi. Sabah kalktım, pıtı pıtı peyniri, zeytini, domatesi, salatalığı ve en önemlisi yumurtayı hazırladım. Hatta yumurtayı bir güzel kavanoza kırdım pratik olsun diye. Evden çıkarken bir şey unuttuğumu içgüdüsel […]
-
Gece gece aklıma geldi. Annem grip olmuştu bir kere. Ben de hayırlı evlat, kalktım “Şehriye çorbası yapayım” dedim. Sebzeli filan. Kötü bir özelliğim var; elimin ayarı yok. Ya da beynimde oran orantı konusu görsellerle desteklenmiyor. İki patates, üç havuç, iki soğan derken Mevlüt yemeği gibi oldu. Zaten biri fazla olunca dengelemek için hepsini artırmak zorunda […]
-
Güneşli güzel bir gün. Sert geçen bir kışın ardından bayram gibi geldi mübarek. Hava, küçükken karnım ağrıdığında annemin verdiği nane limon çayı kadar ılık. Aşık olasım var. Otuzaltı senelik kocam dururken elin adamına aşık olmayayım diyorum. Hoş, o da bir zamanlar elin adamıydı ama artık benim adamım. Kocamın hayaline bir öpücük atıp sokak kedilerine laf […]
-
Bu kızın hikayesini anlatmak istiyorum size. Bana geldiğinde beş-altı aylıktı. Köpek ısırmıştı ve tüm vücudu enfeksiyon içindeydi. Banu Abla var bizim Kedi Annesi. O kurtarmış, tedavi ettirmiş ve yuva arıyordu. Ben de o zaman köydeyim. Dedim “Neden olmasın ikinci bir kedi?” Söyledim “Ben alırım” diye. Sağ olsun getirdi Banu Ablamla komşusu olan kuzenim Hanım Ablam. […]
-
Yer, yön, adres bulma konusunda çok zayıfım. Bu, Atuk ailesinde infiale yol açıyor. Tek başıma bir yere gideceksem, evden bir fedai muhakkak peşime takılıyor. Tek gitmeme çok kızıyorlar. Bu durumu en çok mesele haline getiren de tabii ki Özkan Efendi. Sanki ben tek başıma bir yere gidersem, bin yıllık gizli düşmanlarım açığa çıkıp ejderhalarıyla beni […]
-
Çok adını anmak istemiyorum ama bende DEHB var. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu. Çocukken aşırı uslu bir çocuktum. Bu yüzden hiç kimsenin aklına gelmedi bu sendromun olabileceği. İlkokuldayken filan anneme şunu dediğimi hatırlıyorum: “Anne dikkatsizlikten kaçırdım ben bu soruyu.” Yani artıyı eksi görme, yazan herhangi bir şeyi hiç görmeme gibi hatalar. DEHB’li çocukların en etkili […]
-
Annesi öldüğünde annem ellidört yaşındaydı. Ben o zaman on sekiz yaşındaydım. Yaş problemi gibi başladım ama mesele yaş probleminden daha karmaşık. Annem çok ağladı annesine. Çok bilmiş ben “Yavv annen kadar yaşasan yirmi sene ömrün kaldı. Ne ağlıyorsun anne? Geh geh geh…” diyordum. Bazen dinlemeyip ağlıyordu, bazen “Ben de anne oldum artık ağlamayayım” deyip hak […]
-
Orucu uykuya tutturanlardanım ben. Size nasıl söyleyeyim; aç olunca şarjı azalan telefon gibi ışığı kısıyorum. İnsülin direnci filan var mı diye doktora gittim. Yooo, tamamen camışlıktan! Her ramazan geldiğinde sevinsem de “Daha geçen gün oruçtuk, ne çabuk geldi mübarek.” derim. Acıkınca da “Allah bizi niye aç bekletiyor uaaa” diye ağlarım. E neden tutuyorum o zaman? […]