Meral Akşener ”İYİ PARTİ boyun eğmeyecek”
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener GİK toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunuyor.Meral Akşener; “Geldiğimiz noktada İyi Parti bir kıskaca alınmıştır. Ölüm ve sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır. Ben ve arkadaşlarım dayatmaya boyun eğmeyeceğiz.”Meral Akşener; “Geldiğimiz noktada İyi Parti bir kıskaca alınmıştır. Ölüm ve sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır. Ben ve arkadaşlarım dayatmaya boyun eğmeyeceğiz.”Meral Akşener’in açıklamalarından geri kalanlar;Evet aziz milletim, kıymetli basın mensupları. En sonda söyleyeceklerimi en başta söyleyeyim. Geldiğimiz noktada İYİ Parti bir kıskaca alındı. Bir dayatmaya mecbur bırakıldı. Tıpkı yıllardır Türk milletine yapıldığı gibi ölüm ve sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır. Ve elbette buna boyun eğmeyecektir.Kişisel ikbal hesapları için üretilmiş, devşirme bir siyasetin hınk deyicisi olmayacaktır. Çünkü ben ve arkadaşlarım, ülkemizin yirmi yılını harap eden ucube bir zihniyete karşı ilk günden beri aynı yerde, aynı inançla, aynı kararlılıkla duruyoruz, durmaya da devam edeceğiz. Nasıl ki 2002 yılında millete plan yapanların karşısında durduksa bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Nasıl ki 2010 yılında milletin istikbaline kastedenlerin karşısında durduk. Bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Nasıl ki 2015 yılında milletin canına kıyanların karşısında durduk. Bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Nasıl ki 2017 Yılında milletin kaderini tek bir kişinin iki dudağı arasına mahkum etmek isteyenlerin karşısında durduk. Bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Nasıl ki 2018 yılında milletimizi iki yumruk arasına sıkıştırıp birlik ve beraberliğinden etmeye çalışanların karşısında durduk. Bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Nasıl ki 2019 yılında milletin iradesine ipotek koyanların karşısında durduk. Bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Nasıl ki 2020 yılında milletin tercihlerini ceketimi assam seçilirim diye diyerek hiçe sayanların karşısında durduk. Bütün Anadolu’yu gezdik. Bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Nitekim 2023 yılında yani cumhuriyetimizin yeni asrında, milletimiz cumhuriyetin yıpratılan değerleri için tarumar edilen demokrasimiz için pranga vurulan hürriyetimiz için bir büyük mücadele verirken ceketimi assam aday ederim diyenlerin karşısında da dimdik duruyoruz. Durmaya da devam edeceğiz.Milletin sesini bastıran değil o sesi duyuran olacağımıza söz verdikBizim seçimimiz dün de belliydi, bugün de belli. Bizim yolumuz dün de aynıydı, bugün de aynı. Karşımıza kim dikilirse dikilsin, önümüz. kim çıkarsa çıksın bizim itirazımız aynı. Bizim mücadelemiz dün de aynıydı bugün de aynı. Çünkü biz milletimize bir söz verdik. Milletin sesini bastıran değil o sesi duyuran olacağımıza söz verdik. Milletin iradesinden korkan değil, o iradeden güç alan olacağımıza söz verdik. Milletin taleplerini hiçe sayan değil, o talepleri gerçekleştiren olacağımız. söz verdik. Bu bizim kurtuluş ferselerimizdir. Bu bizim partimizin kuruluş felsefesidir. Bu bizim temel ilkemizdir.Değerli basın mensupları, biz bugünlerde bugünlere, dayatmalara direnerek geldik. Biz bugünlere kirli pazarlıkları reddederek geldik. Biz bugünlere alışılmış yenilgilere karşı çıkarak geldik. Nitekim bu doğrultuda siyasetimizin merkezine milletimizi alıp, memleketimize il il, ilçe ilçe karış karış gezdik.Hem dert ve desteklerini, hem iktidara yönelik şikayetlerini hem de bizden yana muhalefetten beklentilerini dinledik. Nasıl ki dinlediğiniz dertleri, istekleri ve şikayetleri milletimizin sesini iktidara duyurduysak aynı zamanda bizden yani muhalefetten olan beklentileri de duyurma ve karşılamak için yılmadan, yorulmadan çalıştık.Biz İyi Parti olarak demokrasiye olan inancımız gereği her daim ortak aklın ışığında sorunları ve çözümleri konuşabilmeyi hem çağın hem de aklın bir gereği olarak gördük.5 siyasi parti tek bir ismi dile getirdiGeçtiğimiz sene milletimizin ve memleketimizin ihtiyaçlarını düşünerek beş siyasi partiyle birlikte çok önemli bir adım attık. Tüm farklılıklarımıza rağmen Türkiye için dertlerimize ve bu dertlerin çözümüne yönelik önerilerimize dair güçlendirilmiş parlamenter sistem anayasa değişikliği teklifi ve ortak politikalar metni gibi birçok önemli konuda mutabakat sağladık. Ve dün gerçekleşen toplantıda nihayet ortak cumhurbaşkanı adayının kim olacağını tartıştık. Bu doğrultuda beş siyasi parti tek bir ismi dile getirerek Sayın Kemal Kılıçdaroğlu‘nun adaylığı yönünde görüşlerini beyan ettiler. Biz de İyi Parti olarak üç yılı aşkın bir süredir sokaklarda, dükkanlarda ve meydanlarda sıklıkla duyduğumuz milletimizin. yoğun bir teveccüh gösterdiğine hemen her yerde şahit olduğumuz ve yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında da uzun süredir Sayın Erdoğan’a karşı açık ara kazandığını gördüğümüz iki ismin aday konusunda görüşümüzü beyan ettik.Bu iki isim Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’dur Bunun da yanında aday belirleme sürecinin sağlıklı yönetilmesi için her bir siyasi partinin ayrı ayrı belirleyeceği araştırma şirketlerinin yapacakları çalışma ışığında ortak cumhurbaşkanı adayının veriye dayalı, rasyonel ve objektif bir usul ile belirlenmesinde önerdik. Ancak maalesef ve maalesef görüş ve önerilerimiz masadaki paydaşlar tarafından kesin bir biçimde reddedildi.Yani milletimizin haklı beklentilerini masanın kararlarına yansıtma çabamız reddedildi. Bu vesileyle anlamış olduk ki şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki kişisel ajandalar uğruna sayılan kuyruklu yalanlar milletin kazandığı bir büyük hakikate tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki yenilgi yenilgi büyüyen küçük hesaplar 85 milyonun kazandığı kutlu bir zafere tercih edilmiştir.Önce millet, önce memleketAziz milletim. Biz İyi Parti’yi bunun için kurmadık. Kurulduğumuz günden bugüne kadar bir kez bile önce ben, önce İYİ Parti demedik. Önce millet, önce memleket demekten asla vazgeçmedik. Bir kez bile milletimize verdiğimiz sözden dönmedik, caymadık.Parti çıkarlarımızı göz ardı edip, millet için fedakarlık ettik. Yeri geldi şahsi hedeflerimizi kenara itip milletimiz için feragat ettik. Yeri geldi siyasi hesapları reddedip milletimiz için inat ettik. Hakarete uğradık. Dişimizi sıktık. Iftiraya uğradık, göğüs gerdik. Linç edildik, yıkılmadık. Bıkmadan, usanmadan vazgeçmeden konuştuk, anlattık, dinlettik, gösterdik. Ancak ne yazık ki olmadı, olamadı. Üzülerek söylüyorum ki geldiğimiz son noktada dün itibariyle altılı masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyeti yoktu.Altılı masa adayın tasdiki için çalışan bir noter masasına dönüşmüştürİyi niyetle oturduğumuz bu masa artık potansiyel adayların tartışabildiği, tartışılabildiği bir ortak akıl platformu olmaktan çıkmış tüm alternatifleri kara listeye alınarak tek bir adayın tasdiki için çalışan bir noter masasına dönüşmüştür. Geçtiğimiz bir yıllık süreçte ülkemizde demokrasinin yeniden inşası için oldukça kıymetli imzalar attık. Dolayısıyla biz ne olursa olsun imzamızın ve milletimize verdiğimiz her sözün arkasındayız.Ancak ne bir kumar masasında ne de bir noter masasında olmayacağız. 85 milyonun geleceğini, kişilerin tahakkümüne teslim edip tehlikeye atmayacağız. Cumhuriyetimizin yeni asrını göz göre göre hiç etmeyeceğiz. Kazanma ümidini yok etmeyeceğiz. Türk devletinin varlığını, Türk milletinin iradesini bir kişinin iki dudağı arasına bırakmayacağız. Ülkemizi sadece kriz üreten bir ucube sisteme mahkum etmeyeceğiz. Ilk gün olduğu gibi bugün de inatla ve ısrarla ben değil biz demeye devam edeceğiz. Millet iradesine uzanan elleri çekecek tüm dayatmaları yıkacakmilletimizin sesini tüm Türkiye’ye duyuracağız.Işte bu yüzden burada sizlerin aracılığıyla Sayın Mansur Yavaş‘a ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na bir çağrıda bulunmak istiyorum. Başkanlarım, siz bu milletin iradesiyle seçildiniz. Üzerinize atılan tüm iftiralardan alnınızın akıyla çıktınız. Tüm engellemelere rağmen çok çalıştınız. Görevinizi iyi şekilde yaptınız. Milletimizi enkazın altında bile yalnız bırakmadınız. Ne mutlu size ki milletimiz gayretlerinizi gördü, yanınızda durdu. Milletimiz samimiyetimizi anladı. Başının üstünde taşıdı. Milletimiz sizleri sevdi, bağrına bastı. Ve bugün de çok kritik bir kırılmanın eşiğinde sizi göreve çağırıyor. Tıpkı yüzyıl önce olduğu gibi. Bugün de vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlike altındayken kurumlarımız içleri boşaltılırken devletimizin itibarı, ciddiyeti ve hafızası her gün birer birer yok edilirken yüz yıl önce olduğu gibi bugünde saray hükümeti üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyi milletimizi yokluğa mahkum ederken yüz yıl önce olduğu gibi bugün de milletimiz, istikbalini yine kendi azimle kararına bağlamıştır.Size de ateşten bir gömlek giymeyi, vazife kılmıştır. Bu vazife, cumhuriyetimizin yeni asrının şafağında yepyeni bir sayfa açma vazifesidir. Bu vazife sadece bir dayatmayı değil, topyekun bir dayatmacılığı yıkma vazifesidir. Bu vazife sadece bir kişiyi değil kendini milletten büyük gören çirkin bir zihniyeti yenme vazifesidir. Bu vazife sadece bir seçimi değil, geleceğimizin tüm seçimlerini kazanma vazifesidir. Bu vazife milletin sesini duyma vazifesidir. Bu vazife millet iradesini yeniden hakim kılma vazifesidir. Bu vazife milletin hakkını millete teslim etme vazifesidir. üniversite ise cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Atatürk’ümüzün muasır medeniyetler hedefine ulaşma vazifesidir. Bu vazife tüm engelleri aşıp Samsun’a çıkarttıysa yüz yıl sonra bugün de bu vazife prangalardan sıyrılıp milletin sinesine varmayı emretmektedirBu vazife reddedilemez bir vazifedir. Görmezden gelinemez bir vazifedir. Çünkü bu çağrının sahibi millettir. Çünkü bu sözün sahibi millettir. Çünkü bu karar milletindir. Bu saatten sonra bizlere düşen bir seçim yapmaktır. Ya ışıl ışıl bir güneşin altında dimdik duracağız. Ya da uzayan gölgelerde kaybolacağız. Şanlı bir mücadelede milyonlarla yürüyeceğiz ya da trajik bir hikayede figüranlık yapacağız. Erzurum’a ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız. Inanıyorum ki hep birlikte. tarih yazacağız. Teşekkür ediyorum.Dedi
-
Kirli Plan Ortaya Çıktı!
-
Polis Katili Hakim Karşısında!
-
Ankara’da Fuhuş Operasyonu
-
Otomobilin Bagajı Silah Deposu Çıktı
-
2. El Cep Telefonu Piyasasında Son Durum!
-
Barış Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geldi