GEMLİK’İN SİYASİ EGOLARA KURBAN EDİLMİŞ FESTİVAL GEÇMİŞİ
Festivallerin bir yörenin sosyal ve kültürel hayatına katkısı son derece büyüktür. Hem yöre insanına has geleneklerin korunmasını hem de halkın bu değerlere bağlılığının artmasını sağlar. O yörede yaşayan farklı kültürlere sahip şehir sakinlerini bir potada eriterek, tüm paydaşların kentlilik bilincine sahip olmalarını ve kent aidiyetini kazanmalarını da destekler.
Bu bağlamda ülkemizde çok sayıda ulusal ve uluslararası kent festivali düzenleniyor. Kimi müzik, kimi yöresel lezzetler, kimi tarım ürünü, kimi folklor, kimi turizm, kimi de tiyatro veya sinema festivali. Bu festivaller hem o kentin tanıtılmasına vesile olurken hem de marka değerlerinin yükselmesine katkı sunuyor. Uluslararası ölçekte düzenlenenleri ise küresel çapta halkların ve kültürlerin buluşmasını sağlıyor.
Türkiye’nin dünya zeytin üretiminde söz sahibi ülkelerden biri olduğunu ve ilk beşte yer aldığını düşündüğümüzde, yöresel tarım ürünü festivalleri arasında çok sayıda zeytin festivali olması da asla yadsınamaz. Zeytin ve zeytinyağı ile ilgili çok sayıda festival gerçekleştiriliyor ülkemizde. Kilis, Milas, Didim, Kuşadası, Ayvalık, Torbalı, Burhaniye, Akhisar, Orhangazi ve Tirilye festivallerinin aralarında yer aldığı ve kimilerinin oldukça uzun yıllardır düzenlendiği çok sayıda örnek gösterilebilir.
Yanı başımızdaki Gedelek Köyü’nde bile 10 seneye yakındır turşu festivali düzenleniyor. Gedelek’in bağlı olduğu Orhangazi’de ise 45 yıldır zeytin festivali tertip ediliyor. Orhangazililer de bu konuda çok uzun yıllar önce işin ehemmiyetini anlamış ve harekete geçmişler.
Peki ya Gemlik?
Ben Gemlik’in bu konuda da makus talihini aşamadığını düşünenlerdenim. Festival hikayesi hep yarım kalmış ve akamete uğramış. Aslında bu noktada çok uzun yıllar önce yola çıkmasına karşın, süreklilik arz edecek şekilde ve aynı kurumsallıkta bu işi kesintisiz devam ettirememiş. Bu alanda da küçük zeytinci kasabası kabuğunu kıramamış.
Gemlik’in festival geçmişinde turizm, folklor ve zeytin özelinde aslında çok güzel adımlar atılmış. Festival serüveninin ilk olarak ne zaman başladığı konusunda küçük bir araştırma yaptım. 2019 yılında kurulan ve geçtiğimiz hafta dernek binası açılışı gerçekleştirilen Gemlik Tarihini Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği mensupları bu konuda belki bir çalışma yapmışlardır veya yapacaklardır. Bu konuda benim elde ettiğim en eski bilgi; büyük beğeni ile karşıladığım, çok önemli olduğunu düşündüğüm, Gemlik’in tüm yazılı basın kuruluşlarını kapsayacak şekilde genişletilmesinin gerekliliğine inandığım bir kaynaktan… Gemlik Belediyesi tarafından dijital arşivleme çalışmasının yapıldığı, Gemlik Körfez Gazetesi’nin belediye internet sitesinde yayınlanan ilk nüshasından. Burada 1973 yılında yayınlanan gazetede; ikincisi düzenlenen Gemlik Turizm Festivali’nin haberi ve dönemin Gemlik Kaymakamı ve festival yönetim komitesi başkanı Talat Sungur ile yapılmış bir röportaja yer verilmiş. Röportajda aynı zamanda eski gazeteci olduğunu söyleyen Kaymakam Sungur, Gemlik Turizm Festivali ile ilgili bilgiler veriyor. Dönemin şartları düşünüldüğünde komitenin oldukça iyi çalıştığı söylenebilir. Hazırlanan binlerce broşür 67 vilayet ve ilçelerine dağıtılmış. Binlerce liralık havai fişek siparişi verilerek, festival kutlamalarında kullanılmış. TRT festivale davet edilmiş. Festivale uluslararası bir hüviyet kazandırmak için davet edilen Romen, Bulgar ve Çekoslovak yabancı folklor ekiplerinin yanı sıra, yerli folklor ekipleriyle birlikte toplam 10 halkoyunu ekibi festivale katılarak gösteri sunmuş. Defileler, konserler, denizde gösteriler düzelenmiş. Türk Silahı Kuvvetleri’ne mensup, deniz ve hava kuvvetleri de festivale iştirak etmiş, gemi ve uçaklarla katılım sağlamışlar, gösteriler düzenlemişler. Etkinliklere dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Celalettin Coşkun, Bursa Valisi Sedat Tolga ve Bursa milletvekilleri, mankenler ve ses sanatçıları da katılım sağlamışlar. Şehir sokaklarında kortejler oluşturulmuş, Gemlik firmaları ürünlerini tanıtan mobil sunumlar organize etmişler, halka kendi ürünlerinden dağıtmışlar. Folklor ekipleri halkı selamlamış. Gemlik Körfez Gazetesi Özel Festival Eki bile yayınlamış. Burada zikrettiğim detaylar bu özel ek vasıtasıyla okuyucuya iletilmiş. İskele Meydanı’nda kutlamaların gece 02.30’a kadar sürdüğü anlatılıyor ekte yer alan haberde. Hatta ekin yayınlandığı gün, o dönemde gazeteler eski baskı teknikleri ile oldukça zorlukla, tüm yazılar elde tek tek hurufat harflerle dizilip, hazırlanıp, basıldığı için bir sonraki günkü sayı baskıya yetiştirilememiş ve bu durum özel ekte Gemliklilere duyurularak, okuyuculardan özür dilenmiş. Düşünsenize bu dönemde Gemlik Turizm Festivali’nin ikincisi yapılırken, meşhur Bursa Festivali’nin henüz daha 12.si düzenleniyor. Özel ekte bu haber de var. Bugün Gemlik festivali aralıksız sürdürülebilseydi eğer, Bursa Festivali’nden sadece 10 yaş daha genç olacaktı. Tabi 70’li yıllar öncesinde başka etkinlik yok ise…
Bu festivale ait bir başka belge niteliğindeki güzel bir anı objesi fotoğrafı ise yine o döneme ait. Gemlik Halk Dansları Folklor Derneği Başkanı sevgili Çağrı Selçuk’tan edindiğim bir plaket görseli. Gemlik Turizm Festivali’nin üçüncüsünün düzenlendiği 1974 yılında, geleneksel olarak her sene Gemlik turizmine katkı sağlayanlara takdim edilen bir plaket bu. Estetik tasarımı ile bile bugünkü plaketlerden çok daha şık ve sanat eseri tadında bir çalışma. Bir başka fotoğraf ise Gemlik Festivali için hazırlanmış özel bir hatıra sigarasına ait. 1980 yılına ait olan bu sigarada ise turizm ifadesi yer almıyor ve sadece Gemlik Festivali ibaresinin yer aldığı bir logo bulunuyor.
Bu festivaller aralıksız ne kadar sürdürüldü bilemiyorum ama Gemlik Turizm Festivali ya da diğer adı ile Gemlik Festivali’nin ardından; Gemlik bu defa zeytin adına birçok şeyi Orhangazi’ye kaptırdığı ve Orhangazi Zeytin Festivali’nin düzenlenmeye devam ettiği bir dönemde, bu defa zeytine olmasa da dalına talip olup, yeni bir atılım daha gerçekleştirdi.
Gemlik’in kültürel hayatında çok büyük silinmez izler bırakan sevgili ağabeyim rahmetli Ahmet Süren’in öncülüğünde bir folklor yarışması için yola çıkıldı. Ahmet Süren tam bir folklor aşığı idi. Kendisi çok genç yaşlardan itibaren Bursa’da ve Gemlik’te folklor alanında önemli çalışmalara imza atmıştı. Gemlikli yüzlerce gencin kültürel faaliyetlerde bulunmasında büyük emeği olan bir isimdi. Kurduğu Gemlik Halk Dansları Folklor Derneği vasıtasıyla Gemlik gençliğinin kendini ifade edebilmesinde, en önemli kültürel zenginliklerimizden olan halk dansları alanında başarılı insanların yetişmesinde çokça emeği vardı. GEFOD olarak gerek yurt içi gerekse yurt dışında iştirak ettikleri yarışmalarda elde ettikleri başarılarla, defalarca Gemlik’in adını gururla duyuran ve bölge insanının göğsünü kabartan bir organizasyonun mimarıydı. 1996 yılında bir halk dansları yarışmasında; yine kendi ekibinin ve Gemlikli gençlerin başında, folklor sevgisi ile Gemlik için bir şeyler yapmak adına mücadele ederken kalbine yenik düşerek, ömrünü verdiği yarışma sahnesinde çok genç yaşta hayatını kaybedinceye kadar hiç durmadan, dinlenmeden Gemlik için çalıştı. Bugün adı, isminin verildiği meydanda yaşatılmaya devam ediyor. Ruhu şad olsun.
Ahmet Süren işte bu çabalarını Gemlik adına taçlandırarak; 1994 yılında dönemin Gemlik Belediye Başkanı Nurettin Avcı’yı da ikna ederek, festival tadında bir yarışma organizasyonu için kolları sıvadı. 1. Gemlik Zeytin Dalı Halk Oyunları Yarışması bu fikirle doğdu. Adı festival değildi ama yıllar boyunca festival tadında düzenlenerek, Gemlik kültürel hayatında büyük bir eksikliği tamamladı. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda folklor ekibinin katıldığı uluslararası hüviyetteki yarışma, Gemlik halkı tarafından çok sevildi. Köşede yer alan ve benim çektiğim yarışma fotoğrafları, yarışmanın ilkinin düzenlendiği 1994 yılına ait. O dönemde yayında olan Gemlik TV kadrosunda yer alan bendeniz, düzenlenen festival ile ilgili tüm gelişmeleri haberlerim ile Gemlik kamuoyuna iletme fırsatını yakalamıştım. Bu nedenle yine köşede yer alan ve müteakip yıllarda da birkaç defa daha şahsıma tevdi edilen teşekkür belgesi benim için kıymetli. Hem sevgili Ahmet Süren’in imzasını taşıması hem de beni o yıllara götürerek güzel anları hatırlatması açısından çok değerli. Ahmet Süren’in ardından GEFOD başkanı olan ve yine kendisi gibi bugün aramızda olmayan eşi rahmetli Dilek Süren de bu yarışmayı devam ettirdi. Rahmetli Ahmet Süren’in vefatının ardından yarışmanın ismi Ahmet Süren Zeytin Dalı Halk Oyunları Yarışması olarak değiştirildi. Ama bir süre sonra bu yarışmada sürekliliğini yitirdi ve maalesef hafızalarda kalıcı ama fiiliyatta kalıcı olamadı.
Ardından bir dönem Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Turgut, Gemlik Siyah Altın Zeytin Festivali serisine start verdi. Bu isimle de uzun yıllar Gemlik ve zeytinini tanıtmaya yönelik çalışmalar, festivaller kapsamında sürdürüldü. Sanatçılar ve konserler yine festivallerin olmazsa olmazıydı. Belediye Başkanı Mehmet Turgut’un şarkıcı Sibel Can’ın gözlerini Gemlik Zeytini’ne benzettiğini, kendisini barışın, sevginin ve dostluğun sembolü Zeytin Kraliçesi olarak ilan edip, taç giydirdiği günleri bugün bile tebessüm ederek anımsıyorum. Bir de aynı tebessümle; şarkıcı Coşkun Sabah’ın bu etkinliklerde Gemlik’e abone olduğunu, her festival ve kutlamada ilçemizin milli sanatçısı haline gelerek, devamlı programlara katıldığını hatırlıyorum.
Bir müddet aranın ardından bu defa Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz döneminde, Gemlik Festivali tekrar canlandırıldı. Ancak Başkan Yılmaz da kendinden önceki başkanlar gibi kendi dönemini milat kabul edip, sayacı sıfırlamış ve 1. Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali için 2015 yılında düğmeye basmıştı. Gemlik Belediyesi o dönemde Gemlik Kent Konseyi’ne organizasyon sorumluluğunu vermiş ve konsey üzerinden çalışmaları yürütme kararı almıştı. Çalışmalar için bir çalıştay kurulmuş, festival yürütme kurulu üyelerinin de yer aldığı çalıştayda, oda, borsa, kamu kurumları, üniversite ve özel sektör temsilcileri birlikte çalışmıştı. Ancak burada festivalin ismine dikkatinizi çekmek isterim. Çünkü bu defa isim Gemlik Zeytin değil Gemlik Zeytini Festivali olarak tercih edilmişti. Bu yeni unvanın isim annesi ise dönemin kent konseyi başkanı Eczacı sevgili Mukaddes Serim Hanım idi. Kendisi bu noktada özel olan şeyin Gemlik Zeytini olduğunu savunarak, telaffuzu zor olsa da Gemlik Zeytin Festivali yerine Gemlik Zeytini Festivali ismi için tüm çalıştay üyelerini ikna etmeyi başarmıştı. Ben de görev yaptığım özel sektör firmasını temsilen çalıştayda görev almıştım. Kent Konseyi Sekreteri ve eski patronum sevgili Mehmet Çelik ağabeyim elimden gelenleri bildiği için bana çok sayıda görev vermişti. Festival içeriğinin belirlenmesi, programının hazırlanması, kamuoyuna yapılacak lansman toplantısı hazırlığı ve toplantıda programın kamuoyu ile paylaşılması, ilgili sunumların hazırlanması gibi çok çeşitli görevlerde elimizden geldiğince çorbada tuzumuzun bulunması için o dönem çalıştayda gayret göstermiştik. Beni en çok mutlu eden çalışmam ise festival logosunu tasarlamam olmuştu. Yine köşemde yer verdiğim tasarımı bana ait olan logoyu; çalıştay toplantılarında şehrin tüm dinamiklerinin katılımıyla yapılan çok uzun istişare ve müzakereler neticesinde, mutabakata varılan fikirler ışığında tasarlamıştım. Başkan Refik Yılmaz döneminde uzun yıllar bu logo festivalin resmi logosu olarak kullanıldı. Festival için hazırlanan tüm görsellerde, matbu tanıtım materyallerinde, flamalarda, hediyelik eşyalarda bu logo yer aldı. Özellikle Belediye Başkanı Refik Yılmaz ve Kent Konseyi Başkanı Mukaddes Serim’in festival kapanış programında, çalışmalara sunduğum katkılar nedeniyle şahsıma tevdi ettikleri plakette de bu logonun kullanılmış olması beni ayrıca onore etmişti.
Ancak Refik Yılmaz sonrasında yeni belediye yönetimince yine kurumsal kimlik her yeni belediye yönetiminde olduğu gibi revize edilerek, festivalin logosu değiştirilmişti. Oysaki o dönemde tasarladığım festival logosu beğenilip kabul edilince, Gemlik Kaymakamlığı’ndan bir teklif gelmişti. Dönemin Gemlik Kaymakamı Mustafa Altıntaş icraatçı bir kaymakam idi. Estetik yönü kuvvetli ve titiz bir yapısı vardı. Gemlik Kaymakamlığı’nın kurumsal resmi bir logosunun olmamasını dert edinmiş, kaymakamlığa bir logo tasarlanması için çalışma başlatmıştı. Bu bağlamda kaymakamlık makamında düzenlenen toplantıya, Kaymakam Mustafa Altıntaş, Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü İbrahim Ay, Gemlik İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Duran, Gemlik Kent Konseyi Genel Sekreteri Mehmet Çelik, kaymakamlık bilgi işlem birimi yöneticileri ve Gemlik Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda çalışan ve tasarım konusunda akademik eğitim almış branş öğretmenleri iştirak etmişti. Toplantıda Kaymakam Altıntaş logo içeriği ile ilgili taleplerini iletti. Bizler not aldık. Katılımcı tüm tasarımcılar logolar tasarladılar. Neticede benim tasarladığım logo beğenildi ve 2015 yılından bu yana Gemlik Kaymakamlığı’nın resmi logosu olarak kullanılıyor. Bunu neden anlatıyor ve konuyu birazda festival ekseninden çıkma pahasına uzun uzun yazıyorum? Çünkü Gemlik Zeytini Festivali’nde de belediyenin ilgili biriminden belediye personeli tasarımcılar da logolar tasarlamışlar, ancak festival çalıştayında yine benim tasarladığım logo beğenilerek kabul görmüş ve festivalin resmi logosu olarak kullanılmıştı. Refik Yılmaz dönemi sonrası bu logonun kullanımının bırakılması aslında az önce belirttiğim; her yeni belediye yönetiminin kendinden önceki dönemi yok sayıp gerek festival ismini değiştirmesi gerek yıldönümü sayacını resetlemesi ve dolayısıyla bu etkinliklerin sürdürülebilirlikten uzaklaşarak, kurumsal devamlılığın sağlanamamasına bir örnektir. Güzel olan şeyi değiştirmemek, imkan varsa geliştirmek gerekir diye düşünüyorum.
Bugün beni teselli eden şey, 1994 yılında Gemlik TV yayınlarında bu etkinlikleri haberleştirme fırsatını elde etmişken, 21 yıl sonra bu defa ekibinde yer aldığım Gündem Aktüel Dergisi’nde yine Gemlik festivallerini Gemlikli okuyuculara ulaştırma fırsatını elde etmemdir. Bu defa bana ait festival logosu eşliğinde tabi.
Yazının sonunda şunu ifade etmek isterim. Belediye yönetimleri yazının en başında vurguladığım hususlar nedeniyle büyük önem arz eden bu etkinlikleri organize edecek önemli yapılardır. Ancak aynı zamanda siyasi birer de aktördürler. Bu nedenle kent kimliğinin öne çıktığı bu etkinliklerin; siyasi hırsların bir kenara bırakılarak, bu etkinliklerin ve kurumsal kimliklerinin, parti, başkan ve yönetimlerin üzerinde bir düşünce ile Gemlik’e hizmet etme adına yapılan bir bayrak yarışında, değişmez birer kural olarak addedilmesi gerekir. Yöneticilerin bu organizasyonlara; kendilerinden önceki dönemden teslim alıp kendilerinden sonraki döneme ulaştıracakları bir emanet gözü ile bakmaları gerekir. Bu düşüncelerin eksik kaldığı bakış açısının neticesini; konserler hariç geniş halk katılımının sağlanamadığı, isim ve içeriğin sürekli değiştiği, kurumsal kimlik devamlı revize edildiği için uzun aralar verilmek zorunda kalınan, birbirinden kopuk organizasyonları yaşayarak görmüş olduk maalesef.
Tüm bu ifade ettiklerime karşın bu etkinliklerde bugüne kadar emeği geçen herkese kendi adıma ayrı ayrı teşekkürü bir borç bilirim. Gemlik Zeytini Festivali’nin uzun yıllar aralıksız sürmesi ve her yıl daha da güzel organizasyonlarla tertip edilmesi temennisi ile…
Kalın Sağlıcakla.
-
Rusya’dan Suriye’ye Gözdağı
-
Meteoroloji’den İstanbul’a Uyarı!
-
Sıkıyönetim ilanı Güney Kore’yi karıştırdı!
-
Yenidoğan soruşturmasında 2. dalga operasyonu
-
Mudanya BESAŞ Satış Fabrikası Açıldı
-
İstanbul’da en fazla olayın yaşandığı ilçe belli oldu