10° Açık

Narin cinayetinde iddianame tamamlandı!

| Haber Girişi: 22 Ekim 2024 09:31 | Son Güncelleme: 22 Ekim 2024 09:31 A A

Diyarbakır’da cesedi Eğertutmaz deresine atılan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili iddianame hazırlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. İddianamede, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına dayanarak şüphelilerin olay anında aynı evde bulundukları tespit edildi. Sanıklar hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Soruşturma tamamlandı

Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesindeki Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklu dört şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 12 sayfalık iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. İddianamede, Narin Güran’ın kaybolduğuna dair ilk resmi ihbarın 21 Ağustos’ta ağabeyi Baran Güran tarafından 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapıldığı belirtildi. İhbar sonrası, uzman kolluk kuvvetleri tarafından Tavşantepe Mahallesi ve çevresinde yoğun arama çalışmaları başlatıldı. Arama sürecinin devam ettiği 22 Ağustos’ta, Narin’in kuzeni Muhammed Kaya’nın Suriyelilerin kaldığı çadırların yakınında kırmızı bir çocuk terliği bulduğu, ancak bu durumu kolluk birimlerine bildirmeyi unuttuğu ifade edildi. Daha sonra, terlik Osman Güran tarafından aileye gösterildi ve bu durumun ardından aile, terliğin Narin Güran’a ait olduğunu belirtti. İddianamede, aile üyeleri tarafından yapılan açıklamalarda Narin Güran’ın kaybolduğu saatlerle ilgili çelişkili ifadeler verildiği vurgulandı. Bu durum üzerine jandarmaya, olayın bir kayıp çocuk vakası olmayabileceği ve aile içi bir cinayet olabileceği konusunda talimat verildi. Soruşturma, bu yönde genişletilerek pek çok adreste adli aramalar yapıldı ve çalışmalar yoğunlaştırıldı. Olayın gelişimi, şüpheli tavırları nedeniyle Salim Güran’ın sürekli kolluk birimleriyle işbirliği içinde hareket etmesiyle dikkat çekti.

Arama çalılmalarında kolluk kuvvetlerine yanlış yönlendirmelerde bulundu

Tavşantepe Mahallesi’nde 24 Ağustos’ta meydana gelen yangının, rüzgarsız bir havada elektrik tellerinin birbirine temas etmesiyle çıktığı belirtilen iddianamede, olayın Güran ailesinin bulunduğu bir bölgede gerçekleşmesi ve hava şartlarının dikkate alındığında dış müdahale olmaksızın yangının çıkmasının mümkün olmadığı vurgulandı. Yangının, Narin Güran’ın bulunmasını engellemek amacıyla organize edildiği değerlendiriliyor. İddianamede, Narin’in son görüldüğü yerin evine yakın olması ve köydeki birçok kişinin akraba olması, olayın aile içerisinde gerçekleştiği kanaatini güçlendiriyor. Amca Salim Güran’ın muhtar olması ve arama çalışmalarını yanlış yönlendirmesi, ailesinin önde geleni olarak hareket etmesi dikkat çekiyor. Ayrıca, Narin’in yakınlarının cep telefonlarına el konulması ve detaylı inceleme için Jandarma Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderilmesi, soruşturmanın derinleştiğini gösteriyor.

DNA örnekleri eşleşti

Narin Güran’ın DNA profilinin elde edilmesi amacıyla 31 Ağustos’ta baba Arif ve anne Yüksel’den örnekler alındığı, ayrıca Narin’e ait kıyafetler ve evde kullandığı battaniyenin temin edilerek karşılaştırmalar yapıldığı belirtildi. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda, Arif ve Yüksel Güran’ın yüzde 99,99 ihtimalle Narin’in ebeveynleri olduğu tespit edildi. Narin’in babasına ait araçta yapılan incelemede herhangi bir DNA örneği bulunmazken, Salim Güran’ın kullandığı araçta yapılan incelemede ise şoför koltuğunun oturma kısmında Narin’e ait DNA profiline rastlandığı ifade edildi. Bu bulgular doğrultusunda, şüphelinin 31 Ağustos’ta gözaltına alınmasına karar verildiği kaydedildi.

Çuvalda Narin’e ait cansız bedene ulaşıldı

Tavşantepe Mahallesi’nde, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde 4 Eylül’de yer altı görüntüleme cihazıyla yapılan taramada, nispeten yeni kazılmış görünen 13 mezar incelendi, ancak herhangi bir olumsuz duruma rastlanmadı. İddianamede, 8 Eylül sabahı Jandarma Sualtı Arama Kurtarma ekipleri tarafından Eğertutmaz Deresi’nde gerçekleştirilen arama faaliyetleri sırasında, dere ile toprak arasındaki kayaların altında sıkıştırılmış bir çuval bulunduğu belirtildi. Çuvalda Narin Güran’a ait cansız bedene ulaşıldı. Olay yeri incelemeleri sonrasında Narin’in cesedi, ayrıntılı tetkik ve otopsi işlemleri için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Otopside, Adli Tıp Grup Başkanı ve uzmanlardan oluşan bir heyet tarafından detaylı inceleme yapıldı. Cesetten, her bölgeden sürüntü örnekleri alındı. İlk incelemelerde, sol bacak diz kısmında kopma olduğu ve cesedin bulunduğu yerin yan tarafında kaval kemiğine benzer kemik parçaları bulunduğu kaydedildi. Kesin ölüm sebebinin, yapılacak patolojik, biyolojik ve kimyasal incelemelerle belirleneceği ifade edildi.

Aile bireyleri arasında kavga

Narin Güran’a ait cansız bedene ulaşıldığı gün, kolluk birimleri bölgede güvenlik önlemlerini sürdürürken, Narin’in evinin çevresinde kadınlar arasında bir tartışma meydana geldi. İddianamede, Melike Güran’ın “Biz bir şey yapmadık.” demesi, Maşallah Güran’ın “Herkes her şeyi biliyor, beni konuşturmayın.” şeklinde bağırması ve Birsen Güran’ın Yüksel Güran’a “Biz mi yaptık sanki, üzerinize geliyorsunuz?” ifadeleri yer aldı. Ayrıca, Remziye Çabaş ve Yasemin Gül’ün “Doğruyu konuşsaydınız bu aşamaya gelmezdi.” diye itirazda bulunduğu kaydedildi. İddianamede, Narin’in cansız bedeninin bulunmasının ardından saat 18.40 ve sonrasına ait kamera kayıtlarına öncelik verildiği belirtildi. 21 Ağustos’ta saat 15.11’de Narin’in, evine giden patikaya yöneldiği tespit edildi. Aynı gün saat 15.41’de şüpheli bir aracın çiftliğe girdiği, 15.44’te ise Eğertutmaz Deresi yakınındaki toprak yolda durduğu belirlendi. Bu aracın, Nevzat Bahtiyar’a ait kırmızı bir araç olduğu ortaya çıktı. Ailenin, Narin’in 21 Ağustos’ta saat 15.44’te Eğertutmaz Deresi’ne bırakıldığına dair kanıtlar varken, 17.00 ve 18.40’ta onu gördüklerine dair tutarsız ifadeleri dikkat çekti. Ayrıca, arama çalışmalarını yanlış yönlendirmeye çalıştıkları, yangın çıkarmak için elektrik tellerini birbirine çarptırdıkları ve olay gününe ait mesajları silerek maddi gerçekliği saklamaya çalıştıkları anlaşıldı. Bu nedenlerle 23 şüpheli gözaltına alındı.

Cesedi bana verdi 

İddianamede, şüpheli Nevzat Bahtiyar’ın yer gösterme işlemi sırasında şu ifadelerine yer verildi: “Narin’in cansız bedenini Salim Güran bana verdi ve yok etmemi istedi. 200 bin lira vereceğini, aksi takdirde bana ve aileme zarar vermekle tehdit etti. Bunun üzerine cesedi Salim’in aracından alarak kendi kullandığım araca battaniyeye sarılı şekilde bıraktım. Daha sonra ahırımdan aldığım gübre çuvalına cesedi koyarak Eğertutmaz Deresi’ne götürdüm ve suyla birleşme noktasına bırakıp üzerini taşlarla kapattım.”

Yapılan incelemelrde sonuçlar Narin’e ait çıktı

üpheli Nevzat Bahtiyar’ın beyanı üzerine, ahırında yapılan incelemede cesedin konulduğu gübre çuvalının seri numaralarının, temin edilen diğer gübre çuvallarıyla ardışık olduğu tespit edildi ve tutanak altına alındı. Ayrıca, Salim Güran’ın aracında yapılan incelemede sağ arka kapı iç kısmında bulunan kıl numunesinin Narin’e ait olduğu belirlendi. Her iki şüphelinin araçlarından alınan toprak numuneleri de benzerlik gösterdi. İddianamede, HTS ve baz istasyonu kayıtları doğrultusunda tüm şüphelilerin aynı evde bulunduğu belirtilerek, Narin Güran’ın boğularak öldürüldüğü ve şüphelilerin bu suçu müşterek fail olarak işlediği kanaatine varıldığı ifade edildi. Salim Güran’ın telefonunda, kendisinin yüklediğini belirttiği sesli çağrıları kaydeden programda, HTS kayıtlarına göre bazı görüşme içeriklerinin silindiği, ancak görüşmelerde Narin’in kaybolduğu saati 15.00 olarak söylediği, daha sonraki görüşmelerinde ise bu saati 17.00-17.30’a kadar ilerlettiği tespit edildi. Bu veriler, olayın aydınlatılmasında önemli deliller arasında yer almakta.

Narin’in sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde ip izine benzer bir kızarıklık gördüm

İddianamede, Salim Güran tarafından tehdit edildiğini öne süren tutuklu şüpheli Nevzat Bahtiyar’ın, şu ifadelerine yer verildi:”Narin’in cesedini derenin kenarına bıraktığım zaman üzerine bir taş koyduğumu hatırlıyorum. Cesedin bulunduğu çuvalı suyun kenarındaki doğal kayanın dibine yerleştirdim, üstüne bir taş koydum. Dışarıdan bakınca orada bir şey olduğu anlaşılmıyordu. Salim beni, ‘Arif’in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm.’ şeklinde tehdit etti. Olay günü muhtar Salim Güran ile Narin’in cesedini kendi aracıma yerleştirdim. Battaniyeyi alan Salim, aracıyla mezarlık istikametine doğru giderek uzaklaştı ancak tam olarak nereye gittiğini göremedim. Aracımla ikametime doğru yanaşarak ikametimin önünde durdum. Aracımdan inerek hızlı bir şekilde ikametimin avlusunda bulunan, içerisinde inşaat malzemelerinin olduğu bir çuvalı boşaltarak getirdim ve aracımın içerisine girerek Narin’i baş kısmı aşağıda olacak şekilde çantası ve terlikleriyle çuvalın içerisine yerleştirdim. Narin’in üzerinde hatırladığım kadarıyla siyah tişört, siyah şort vardı ve omuzuna asılı bir küçük çanta vardı. Narin’in cesedi koyduğum çuvala tam olarak sığdı. Çuvalın içerisine yerleştirdikten sonra hızlı bir şekilde Eğertutmaz Deresi’ne doğru hareket ettim. Dereye yakın bir mesafede aracı park ettim. Araçtan inerek çuvalın içerisinde bulunan Narin’i koltuk altıma alarak dereye doğru hızlı bir şekilde yürüdüm. Bu sırada kesinlikle cesedi yere düşürmedim. Derenin kenarına vardığımda çuvalın ağzını kapatmak istedim ancak etrafta ya da üzerimde herhangi bir ip olmadığından cesedi çuvala koyduğumda Narin’in omuzuna asılı çantasının kemeri aklıma geldi. Bunun üzerine çantasını omuzundan alarak çantasının kemerini söktüm. Çantayı yine çuval içerisine bırakarak o kemer ile çuvalı bağladım. Cesedi yerleştirirken kesinlikle ceset üzerinde herhangi bir kesici ve delici alet yaralaması, bir kan izi ya da vücut bütünlüğünü bozacak herhangi bir yaralama görmedim. Sadece Narin’in sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde ip izine benzer bir kızarıklık gördüm ayrıca çuvalı bağladığım sırada Narin’in hatırlayamadığım bir ayağının dizinden itibaren aşağı tarafı çuvalın dışarısında kaldı. Narin’in neden bir ayağının çuvalın dışarısında kaldığını bilemiyorum. Zaten olayın şokuyla cesedi hemen bırakıp gitmek istediğim için daha fazla uğraşmak istemedim. Daha sonrasında derenin kenarında bulduğum bir doğal boşluğa herhangi bir kazı yapmadan çuvalın içerisinde bulunan cesedi bıraktıktan sonra cesedin üzerini 3 büyük taşla kamufle etmeye çalıştım ve ceset suyun içerisine girmiş oldu ancak kesinlikle cesedin üzerine herhangi bir çalı bırakmadım. Bu cesedi bırakma olayı yaklaşık olarak yarım saat sürdü. Daha sonra dere kenarından çıkarak aracıma bindim.”

Narin’in ağzında köpük şeklinde sıvı vardı

İddianamede, Nevzat Bahtiyar’ın 21 Eylül’de ek olarak verdiği ifadesine ilişkin şunlar yer aldı:”10 Eylül’de vermiş olduğum ifade doğrudur ancak bazı hususları olayın sıcaklığıyla ve Salim Güran’ın tehditlerinden dolayı farklı anlatmış olduğumdan o hususlara açıklık getirmek istiyorum. 21 Ağustos’ta saat 15.08 sıralarında Salim Güran’ı su meselesi yüzünden aramıştım. Sonrasında Salim beni Arif Güran’ın ikametinin bulunduğu yerin tepesinden seslenmek suretiyle yanına çağırdı. Ona doğru gittiğimde onunla beraber Arif Güran’ın evine girdik. Eve girdiğimizde bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalı vaziyetteydi. Ben evin içinde Enes, Yüksel, Eren ve Muhammed Güran ya da başkaca bir kimseyi görmedim. Herhangi bir ses de duymadığımdan kapıları kapalı olan odaların içerisinde bulunup bulunmadıklarını bilmiyorum. Eve girdiğimizde Salim beni solda bulunan odalardan birine götürdüğünde Narin’in yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin’in ağzında köpük şeklinde sıvı vardı. Salim ‘Yüksel ile birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sen de benim suç ortağımsın, bu olaya tanık oldun dolayısıyla bunu yok edeceksin, yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırırım ve kafasına sıktırırım. Bunu yok et ve sonrasında da 200 bin lira para veririm.’ diyerek beni tehdit ettiği için olayda yer aldım. Narin’i Salim Güran ile bir battaniyenin arasına bıraktık. Battaniyeye koyduktan sonra Salim Güran cesedi bana verdi. Ben de cesedi kucağıma alarak ikametten çıktığımda kapı önünde bulunan Narin’e ait terlikleri de Salim’in söylemesi üzerine alıp battaniyenin içine koydum ve aracıma koymak üzere ikametime doğru indim. İlk önce kendime ait ahıra pencereden cesedi koydum. Daha sonra ahırda bulunan çuvalı cesedin başından geçirdim. Daha sonra cesedi aracımın arka koltuk paspas kısmına bıraktım. Battaniyeyi de arkamdan aracıyla gelen Salim’e verdim. Salim battaniyeyi kendi aracına koydu. Bana, ‘Cesedi gerekirse parçala ve Eğertutmaz Deresi’ne at.’ dedi. Eğertutmaz Deresi’ne doğru cesedi götürdüm ve belirttiğim yere bıraktım. Narin’in bir ayağı çuvalın dışında kalmıştı. Aceleyle ve telaşla yaptığım için bağlayamadım. Olaydan sonra Salim Güran ile telefonla ya da yüz yüze görüşmedim.”

3 kaya parçası ile ağaç parçaları incelendi

Hakkında soruşturma yürütülen Birsen Güran’ın ifadesinde çelişkilerin bulunduğu kaydedildi. İddianamede, Birsen Güran’ın Narin’in olay günü kendilerine saat 14.00 sularında geldiğini belirttiği, ancak kardeşi ile konuşurken Salim Güran’ın bu konuşmalara şahit olduğunu ve “Saat 17.40’ta Narin’i gördüklerini” söylediği yönünde telkinde bulunduğu ifade edildi. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nin raporuna göre, otopsi sırasında Narin Güran’ın vücudundan alınan yaklaşık 91 sürüntü örneği, ayrıca cansız bedeninin üzerindeki kıyafet, çanta, 3 kaya parçası ve ağaç parçaları incelendi. Ancak, bu örneklerin DNA analiz çalışmalarına cevap vermediği tespit edildi.

Yüksel ve Maşallah Güran ile arasında bir ilişki bulunmadığını

Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderilen delillerin incelenmesine dair iddianamede, “Narin’in cansız bedeninin bulunduğu yerden alınan tüm numunelerin incelenmesi sonucu herhangi bir bulguya rastlanılmadı. Nevzat Bahtiyar’ın aracında ve yapılan adli aramalarda ele geçirilen 5 battaniye üzerindeki numuneler de incelendi ve herhangi bir bulguya ulaşılmadı. Ayrıca, Narin’in ikametinden alınan halılar ve yolluk parçalarındaki numuneler de incelendi, fakat bunlarda da bir bulguya rastlanmadı.” ifadeleri yer aldı. Tutuklu şüpheli Salim Güran’ın, “Nevzat’ın köylüsü ve arkadaşı olduğunu, olay günü kendisini saat 15.00-16.00 arasında hiç görmediğini, aleyhine olan beyanları kabul etmediğini, Yüksel ve Maşallah Güran ile arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını, kendisi tarafından kullanılan aracın kapılarının sürekli açık olmasından dolayı DNA örneği bulunabileceğini, hayat kadınlarıyla zaman zaman görüşme yaptığı için WhatsApp kayıtlarını sildiğini ve Narin’i kendisinin öldürmediğini” belirttiği ifadeleri de iddianamede yer aldı.

Abisinin ifadesi

Tutuklu şüpheli ağabey Enes Güran’ın ifadesinde, Narin’in saat 19.11’de kaybolduğunu fark ettiklerini belirttiği, ancak ilk beyanında saat 16.30’da kaybolduğunu söylediği ifade edildi. Bu durumun, olayın şokundan kaynaklı yanlış bir ifade olduğu iddia edildi. İddianamede, Enes’in olay akşamı mahalle bakkalına giderek alışveriş yaptığını belirttiği, ancak bakkalın kapalı olduğu yönündeki beyan üzerine, şüphelinin ifadelerinin güvenilir olmadığı belirtildi.Ayrıca, Enes’in sırtındaki izlerin arama çalışmaları sırasında oluşabileceği, gözündeki morluğun mısır koçanlarından kaynaklanabileceği, kolundaki ısırık izinin ise babasının ağladığını görmesi üzerine üzüntüden kaynaklandığı savunuldu. Narin’in annesi Yüksel Güran’ın da kızının ölümüyle ilgili hiçbir ilgisi olmadığını, Salim Güran ile bir ilişkisi bulunmadığını ve kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediği iddia edildi.

Gece saatlerinde aile üyeleri bir araya geldi

İddianamede, Tavşantepe Mahallesi’nde kolluk görevlilerince yürütülen devriye faaliyetleri sırasında aile üyelerinin sık sık toplantılar yaptığı tespit edildi. Olaydan sonra Erhan ve Barış Güran’ın ikametlerine güvenlik kamerası taktırdığı belirtildi. Kolluk görevlilerinin yaptığı aramada, özellikle Erhan Güran’ın evindeki kamera kayıtlarının incelemesinde, aile üyelerinin sık sık gece saatlerinde bir araya geldikleri görüldü. Ancak ses kayıtlarının anlaşılabilir nitelikte olmadığı ve bazı görüntülerin kaybolduğu tespit edildi. Bu sebeple cihaz, TÜBİTAK’a gönderildi; burada yapılan incelemede seslerin netleştirilemediği ve silinen görüntülerin yalnızca parça parça kurtarılabildiği belirlendi.

Isırık izlerinin kime ait olduğu bulunamadı

İddianamede, Narin Güran’ın cansız bedeni üzerinde yapılan ölü muayene ve otopsi işlemleri sonrasında elde edilen bulgulara yer verildi. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu’nun hazırladığı nihai rapora göre, Narin’in ölümü 21 Ağustos’ta gerçekleşti. Rapor, çocuğun ölüm nedeninin ağız burun kapanması ve boyuna yönelik basıya bağlı oksijensiz kalma olarak belirlendiğini, başka bir travmatik etkenin tıbbi delillerle desteklenmediğini ortaya koydu. Enes Güran’ın kolundaki ısırık izlerinin tespiti için, anne Yüksel Güran’dan alınan örnekler ve Narin’e ait örnekler Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’na gönderildi. Rapor, Enes Güran’ın kolundaki yumuşak doku lezyonlarının muayene tarihine göre 3-6 gün öncesine ait olduğunu gösterdi. Ayrıca, Enes’in ısırık izinin kimin tarafından oluştuğu konusunda kesin bir ayrım yapılamadığı belirtildi.

İddianamede, hazırlanan rapor

Şüphelilerin HTS ve baz istasyonu kayıtlarından faydalanılarak tam olarak yerlerinin tespit edilebilmesi amacıyla bilirkişi olarak görevlendirme yapıldığı ifade edilen iddianamede, ilgili bilirkişinin Tavşantepe Mahallesi’ne bizzat giderek jandarma personeli ile olayın gerçekleştiği yerlerde fiili olarak ölçüm yaparak, servis sağlayan ana ve ara bazları belirlediği, yapılan ölçümler ve baz istasyonu tespiti sonucu rapor hazırlandığı ifade edildi.İddianamede, hazırlanan rapora ilişkin şunlar kaydedildi:”Şüpheliler hakkında HTS kayıtlarında, olay günü anne Yüksel Güran’ın saat 14.28’de telefonu kapandığında ikametinde olduğu, aynı gün saat 15.38’de telefonu açıldığında yine ikametinde olduğu, ağabey Enes Güran’ın olay günü saat 14.30’da telefonu kapandığında ikametinde olduğu, aynı gün 15.41’de telefonu açıldığında yine ikamette bulunduğu, amca Salim Güran’ın olay günü saat 14.52 sıralarında ikametinden çıktığı, saat 15.19’a kadar Arif Güran’ın ikameti ve yakınlarında bulunduğu, saat 15.20’de ahırın oraya geçiş yaptığı ve saat 16.10’a kadar Arif’in evinde ve müştemilatında olduğu, Nevzat Bahtiyar’ın ise olay günü saat 15.08’de Salim Güran ile telefonda görüştükten sonra ikametinden ayrıldığı, Arif’in ikameti ve civarında olduğu, saat 15.27 sıralarında Arif’in evine geldiği evde bulunduğu, aynı gün saat 15.35’e kadar Arif’in ikametinde olduğu ve daha sonra ayrıldığı, saat 16.00 sıralarında Narin’in cesedinin bulunduğu yerde olduğu tespit edilerek, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın olay günü öncesinde ve sonrasında birlikte hareket ettikleri değerlendirilmiştir.”

Saat 22.48’de cesedin bulunduğu alana gitmiş

Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu yeri aile üyeleri ve şüphelilerin bilme ihtimali doğrultusunda Eğertutmaz Deresi’ni gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği belirtilen iddianamede, olay günü bir aracın saat 22.35 sıralarında cesedin bulunduğu yere doğru hareket halinde olduğu, saat 22.48’de cesedin bulunduğu alanda durduğu, saat 22.55 sıralarında ise dönüşe geçtiğinin tespit edildiği, bu hususun dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu ve HTS analiz raporu çerçevesinde değerlendirildiğinde kamera kayıtlarında cesedin bulunduğu yere gelen kişinin şüpheli Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği ifade edildi. İddianamede, böylece şüphelinin cesedin bırakıldığı yeri bildiği ve olay günü kontrol amaçlı gittiği hususunu açıkça ortaya koyduğunun anlaşıldığı kaydedildi.  İddianamede, tutuklu şüpheliler amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında, “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

 

Gündem - 09:31 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.
MKS - Marmara Kimya Sanayi Borusan Liberal